24 Kasım 2024 Pazar

Ümit Özdağ'dan Demokrasiye Sahip Çıkan Tarihi Çıkış-Yılmaz Parlar


  Ümit Özdağ'dan Demokrasiye Sahip Çıkan Tarihi Çıkış

Zafer Partisi'nden Kemal Kılıçdaroğlu Duruşmasına Tam Destek, Gerçek Bir Liderlik Duruşu

Zafer Partisi Başkanı Ümit Özdağ, Kemal Kılıçdaroğlu'nun duruşmasını desteklediğini belirterek, Türkiye'deki muhalif ilişkiler açısından önemli bir adım attı. Özdağ, yaptığı açıklamalarda Anayasal hakların korunmasını ve demokrasi mücadelesinin önemini vurguladı



Demokrasi ve Hukuk Devleti Vurgusu

“Hukuk Devleti Varmış Gibi Yapılamaz

Ümit Özdağ, Kılıçdaroğlu'nun karşılaştığı hukuksuzluklara dikkat çekerek, konuşmasında son dönemlerdeki bölümler ve davalarla ilgili eleştirilerini de dile getirirken, Türkiye'de artan baskı politikalarını ve muhaliflere yönelik açılan davaları sert bir dille eleştirdi. "İktidar, varlığını susturarak tek parçaların bir yönetim oluşturma stratejisinde" şeklinde sert bir üslupla konuştu.

Nasuh Mahruki'nin seçime yönelik eleştiriler nedeniyle tutuklanmasını, Fatih Altaylı ve İsmail Saymaz'a açılan davaları ile ilgili olarak “Türkiye'nin cezaevi haline gelip, geri kalan yarıda demokrasiyle oynayamazsınız. Hukuk devleti varmış gibi yapın. Bu kabul edilebilir bir şey değil.” Sözleriyle görüşünü belirtti.

Kemal Kılıçdaroğlu ve Ekrem İmamoğlu'na Destek Mesajı

Özdağ, siyasette rakip olan Kılıçdaroğlu ve ve gelecekte  Ekrem İmamoğlu'na verecekleri desteklerinin demokrasi ve hukuk devleti ilkesine sahip çıkma amacını taşıdığını ifade etti:

Muhhalefetin Birliği

Ümit Özdağ, muhalefet partileri arasındaki dayanışmanın önemine de değinerek, "Kemal Bey ve Ekrem Bey siyasette rakibimiz olabilir. Ancak yasaklanmadan kalmalarını istiyoruz. Çünkü demokrasi bunu gerektiriyor" dedi. Bu sözleriyle muhalefet partileri arasında birleşik bir durmanın gerekliliğini vurguladı. “Demokrasinin, siyasi rakiplerimizin yasaklandığı, özgürce rekabet edebildiği bir sistemdir. İktidarın, muhalif siyasileri yasaklar yaparak dikensiz bir çiçek bahçesi kurma girişimine izin vermemeliyiz.”dedi

"Biz burada hak, hukuk, adalet için varız"

Özdağ, Yüksek Seçim Kurulu'nun kararları hakkında da eleştirel bir tutum sergiledi. "Hukuk devleti var gibi yapılıyor", lider sözleriyle mevcut durumu eleştiriyor, diyerek, demokrasi mücadelesinin yanındayız mesajını verdi.

Türk Demokrasi Tarihine Not Düşülen Bir Durum

Ümit Özdağ'ın bu açıklamaları, muhalefet iktidarlarına karşı yapılan adli ve siyasi hamlelere karşı ortaya çıkan güçlü bir duruş olarak değerlendiriliyor.

Hukukun avantajına vurgu yapan bu çıkış sadece Zafer Partisi'nin değil, tüm demokrasi yanlılarının dikkatle takip ettiği bir gelişme oldu.

Özdağ'ın sözleri, toplumun hak hukuk adalet ve özgürlük arayışının bolluğu bir kez daha hatırlatılıyor algısı yaratıldı.. "Hak, hukuk, adalet"in çevresinde birleşen muhalefet, durumda siyasi mücadelelerinde daha güçlü bir duruş sergilenebilir şekilde değerlendirildi..

yılmazparlar@yahoo.com

 

16 Kasım 2024 Cumartesi

KKTC'nin 41. Kuruluş Yıldönümünde Anlamlı Resepsiyon-Yılmaz Parlar


  

KKTC'nin 41. Kuruluş Yıldönümünde Anlamlı Resepsiyon

İstanbul'da Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin 41. kuruluş yıldönümü nedeniyle anlamlı ve muhteşem bir karşılama düzenlendi.

15 Kasım 2024 Cuma akşamı, Bosphorus Hilton Hotel’de gerçekleşen etkinlikte KKTC İstanbul Başkonsolosu Fatma Demirel ve İstanbul Valisi Davut Gül’ün konuşmaları, katılımcılara duygu dolu anlar yaşattı.



Etkinliğe Garnizon ve 1. Ordu Komutanı orgeneral Metin Tokel, yüksek rütbeli subaylar,  üst düzey protokol üyeleri, yabancı misyon temsilcileri, gaziler ve seçkin davetliler katıldı.

KKTC İstanbul Başkonsolosu Fatma Demirel, “Gücümüzü Göstermeye Devam Ediyoruz”

Başkonsolos Fatma Demirel, konuşmasında Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin uluslararası alanda varlık gösterme ve tanınma çabalarının kararlılıkla sürdüğünü vurguladı.



Ulu Önder Atatürk'e Saygı 

Demirel, konuşmasına Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk'e hürmet ile başlıyor, “Sahip olduğun gücü gösteriyor, ulu önderimiz Mustafa Kemal Atatürk'ü hürmetle anıyoruz” dedi. Bu önemli gecede, geçmişten gelen güçlü bilgilerin hatırlatılması amaçlandı.

Ekonomik ve Sosyal Güçlenme 

Başkonsolos, KKTC'nin 1983'teki düzeninden bu yana uluslararası alanda varlık gösterme ve tanınma çabalarının sürdüğünü vurguladı. Ekonomik alanda genişlemenin yanı sıra sosyal, sanatsal ve kültürel alanlarda da gelişmenin devam ettiğini belirtti. “Gençlerimiz kendilerine sunulan fırsatlarla birçok alanda başarılı projelere imza atıyor” dedi.

Eğitimde Önemli Başarılar 

Konuşmasında Türkiye'deki üniversitelerin dünya sıralamalarındaki başarılarına da değinen Demirel, “Bizler, bir eğitim adası olan Türkiye'deki en iyi üniversiteler arasında yer almanın gururunu yaşattığını” kullandı.

Siyasi Strateji ve Uluslararası İlişkiler 

Demirel, siyasi alanda Cumhurbaşkanı Ersin Tatar'ın iki devletli çözüm çabalarına da dikkat çekti. “Cumhuriyetimizin uluslararası uygulamalarını denemek için attığımız adımlar, dünya genelinde yayılmayı bulacaktır. Türk resimleri Teşkilatı’nda yerimizi tuttuğumuz detayları vurgulamak istiyorum” dedi.

Gelecek İçin Umut ve Birlik Mesajı 

Demirel, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Birleşmiş Milletler nezdindeki tanınmayan çağrılarının kısa sürede sonuçlanacağına inandığını belirtti ve konuşmasını, “Bugünkü huzur ve barış için bir gelmiş durumdayız, bunlar için büyük bir umut var” şeklinde sonlandırıldı.



İstanbul Valisi Davut Gül, “Kıbrıs’ta Barışın Kalıcılığı İçin Çalışıyoruz”

Vali Davut Gül, Kıbrıs Barış Harekatı’nın tarihsel önemine değinerek, şehitlerimize minnet ve gazilerimize saygılarını sundu.

Vali Gül, “Kıbrıs Barış Harekatı olmasaydı, belki bugün Gazze’de yaşanan trajedilere benzer olaylar Kıbrıs’ta yaşanacaktı. Bu harekat, sadece Kıbrıslı Türklerin değil, tüm Türk milletinin onurudur. Kuzey Kıbrıs’ın gelişimini gördükçe, bizler de büyük mutluluk duyuyoruz.”dedi

Son yıllarda KKTC’nin su kaynaklarına ulaşması, üniversitelerin artışı ve ulaşım projelerinin gelişmesi gibi yatırımların altını çizen Vali Gül, Türkiye’nin KKTC’ye desteğinin süreceğini belirtti.



Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin Kuruluşu ve Önemi

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC), 15 Kasım 1983 tarihinde bağımsızlığını ilan ederek tarih sahnesine çıkmıştır.

Bu olay, Kıbrıs Türk halkının yıllardır süregelen hak mücadelesinin ve bağımsızlık arayışının bir sonucu olarak gerçekleşmiştir. 20 Temmuz 1974'teki Kıbrıs Barış Harekatı, adada barış ve güvenliği sağlarken Kıbrıslı Türklerin varlığını koruma adına önemli bir dönüm noktası olmuştur.



KKTC’nin Kuruluşunun Tarihsel Arka Planı

Kıbrıs, tarih boyunca stratejik konumu nedeniyle büyük devletlerin ilgi odağı olmuştur. 1878 yılında Osmanlı İmparatorluğu’ndan İngiltere’ye kiralanan ada, 1960’ta İngiltere, Türkiye ve Yunanistan’ın garantörlüğünde bağımsız bir Kıbrıs Cumhuriyeti olarak yeniden yapılandırılmıştır. Ancak, Kıbrıs Cumhuriyeti kısa sürede Rum yönetiminin tek taraflı hâkimiyet kurma çabalarıyla işlevsiz hale gelmiş ve Kıbrıs Türk halkı büyük mağduriyetler yaşamıştır.

1963’te başlayan saldırılar ve 1974’teki Yunan destekli darbe sonucunda, Kıbrıslı Türkler yok olma tehdidiyle karşı karşıya kalmıştır. Bu dönemde Türkiye, garantörlük hakkını kullanarak Kıbrıs Barış Harekatı'nı gerçekleştirmiş ve Kıbrıs Türk halkını koruma altına almıştır.

15 Kasım 1983’te Kıbrıs Türk Federe Devleti Meclisi, oybirliğiyle bağımsızlık ilan ederek Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni kurmuştur.



KKTC’nin Önemi ve Geleceği

KKTC, Doğu Akdeniz’de Türk varlığının teminatı ve jeopolitik önemi yüksek bir devlettir. Ada, enerji kaynakları ve stratejik konumu nedeniyle uluslararası dengelerde önemli bir yere sahiptir. KKTC’nin önemi şu başlıklar altında özetlenebilir:

Türk Varlığının Güvencesi

KKTC, Kıbrıs Türk halkının kimliğini, kültürünü ve varlığını koruma misyonunu taşır. Ayrıca, Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki hak ve menfaatlerinin korunması açısından da hayati bir rol oynar.

İki Devletli Çözüm Vizyonu

 KKTC, Rum tarafının tek taraflı hâkimiyetine dayalı çözümleri reddederek iki eşit devlet temelinde bir çözüm vizyonu ortaya koymaktadır. Bu, Kıbrıs Türk halkının eşit ve egemen bir ulus olarak tanınma hakkını savunmaktadır.

Ekonomik ve Eğitim Merkezi

 KKTC, özellikle eğitim ve turizm alanlarında uluslararası alanda tanınmış bir cazibe merkezi olma yolunda ilerlemektedir. Üniversiteleri, adayı “eğitim adası” kimliğiyle öne çıkarmaktadır.

Türkiye ile Dayanışma

 KKTC, Türkiye ile kardeşlik ve dayanışma içinde hareket etmektedir. Türkiye’nin desteği, KKTC’nin uluslararası alanda tanınma ve kalkınma çabalarına güç katmaktadır.

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, bağımsızlık mücadelesinin simgesi ve Doğu Akdeniz’deki Türk varlığının teminatıdır. Kıbrıs Türk halkının barış, özgürlük ve egemenlik adına verdiği mücadele, KKTC’nin önemini her geçen gün artırmaktadır. KKTC’nin uluslararası alanda tanınması ve hak ettiği yere ulaşması, hem Türkiye’nin hem de Türk milletinin öncelikli hedeflerinden biridir.

yilmazparlar@yahoo.com

1 Kasım 2024 Cuma

TABA-AmCham’den Cumhuriyetin 101. Yılına Özel Etkinlik-Yılmaz Parlar


p>  TABA-AmCham’den Cumhuriyetin 101. Yılına Özel Etkinlik

Cumhuriyet Işığında Kadın Gücü, İş Dünyasında Kadınların Rolü Vurgulandı

Kadın Liderleri, Cumhuriyet ve İş Dünyasında Kadının Gücünü Konuştu Kadınların Katkısı ve Gelecek Vizyonları



TABA-AmCham (Türk Amerikan İş Adamları Derneği) Cumhuriyetimizin 101. yılı kutlamaları çerçevesinde, kadınların iş dünyasındaki rolü ve katkılarını vurgulamak amacıyla 31 Ekim 2024 Perşembe günü Sarıyer -Bahçeköy LifePark - Foreya'da" Cumhuriyetin Işığında: Kadınların İş Dünyasındaki Rolü" etkinliği düzenledi

 


Genel sekreter Mehmet Ökçün’ün sunuculuğunu üstlendiği etkinlikte  TABA-AmCham Genel Başkan Süleyman Ecevit Sanlı’nın açılış konuşmasıyla başladı.

 

TABA-AmCham Ankara Şube Başkanı- Nuray Karalar, Kadın Komitesi Adına, TABA-AmCham Yönetim Kurul üyesi ve Genel sekreter yardımcısı Çisel Ölçer, STK Temsilcileri; Kız Çocuklarını Koruma Derneği Başkan Nadire Özcan, Acil İhtiyaç Projesi Vakfı Genel Müdürü Ebru Gültekin, Nişantaşı Üniversitesi Kadın Çalışmaları Araştırma Merkezi Müdürü Ve Tarih Bölüm Başkanı Prof. Dr. Göknur Akçadağ birer konuşma gerçekleştirdiler.

 

Ardından Dünya Gazetesi CEO'su Burcu Kösem’in moderatörlüğünde Alarko Holding Yönetim Kurul Üyesi, Alvimedica Yönetim Kurul  Başkanı Leyla Alaton, Gedik Holding Yönetim Kurul Başkanı, İstanbul Gedik Üniversitesi Mütevelli Heyet Başkanı Hülya Gedik’in katılımıyla; kadın girişimciliği ve iş dünyasındaki liderliğin önemin ele alındığı, kadınların Cumhuriyet'in inşasındaki ve gelişimindeki kritik rollerini pekiştirmek ve iş hayatında sahip oldukları fırsatların artırılmasına yönelik farkındalık yaratmak amacıyla panel düzenlendi.

TABA-AmCham Genel Sekreteri Mehmet Ökçün'ün sunumuyla gerçekleşen etkinlik, kısa süre önce hayata gözlerini yuman, TABA-AmCham Genel Başkanı Süleyman Ecevit Sanlı’nın değerli eşi, Narin Kadın Komitesi Başkanı, Vizyoner Kadınlar Platformu üyesi ve Acil İhtiyaç Projesi Vakfı (AİP) gönüllüsü olan İlknur Sanlı’nın aziz hatırasına ithaf edildi.

Mehmet Ökçün, "Değerleriyle güç kazanan kadınlarımız, iş dünyasından siyasal alanlara ve sosyal hayata kadar pek çok alanda toplumumuzun gelişimine katkıda bulunmuşlardır. Bu panelde, Cumhuriyet'in aydınlık perspektifi ışığında kadınlarımızın iş dünyasında güçlenmesini desteklemeyi ve bu konuda farkındalık yaratmayı hedefliyoruz. Amacımız, iş dünyasında kadınların hak ettikleri yeri almasına katkı sağlamak ve Cumhuriyet'in bizlere sunduğu değerleri bir kez daha hatırlatmaktır.” Sözleri sonrası TABA AM Cham Genel Başkan Süleyman Ecevit Sanlı’yı açılış konuşması için davet etti.



Geleceği Güvence Altına Almak İçin Dayanışma ve İyiliği Teşkilatlandırmak

Güçlü Kadınlar ve Cumhuriyet Değerleri

Başkan Süleyman “Ecevit Bu özel buluşmada, kadınların toplumsal, ekonomik ve siyasi alandaki varlıklarının Cumhuriyet’in kazanımlarına katkısını vurgulamak adına bir aradayız. Kadınların liderlik pozisyonlarında güçlenmelerini desteklemek, yalnızca bireysel değil toplumsal kalkınmanın da anahtarıdır. Bugün, Dünya Gazetesi CEO'su ve Kızılay İstanbul İl Başkanı Doğuş Köse gibi değerli kadın liderlerin aramızda bulunması onur vericidir. Kadınlarımızın toplumsal dönüşümde etkin rol alması, Cumhuriyetimizin ilerleyişine yön veren bir güçtür.” dedi



Toplumun Vicdanı, Masumları Koruma Görevi

Konuşmasında adaletin ve mağdur haklarının korunması gerektiğine vurgu yapan Sanlı, toplumun en önemli görevlerinden birinin masumları korumak olduğunu belirtti. Geçmişte yaşanan ihanet ve gafletlere atıfta bulunarak, Anadolu kültüründe yer alan Ahilik gibi toplumsal değerlerin yeniden benimsenmesi gerektiğine değindi. Sanlı, “Bir medeniyet, masumu koruyamıyorsa adaletini ve vicdanını da koruyamaz,” diyerek bu bilincin yaygınlaşması gerektiğini dile getirdi.



Kültürel Değerlerin ve İnsani Vizyonun Önemi

Sanlı, konuşmasında, Türk İslam geleneği ve insan hakları temeline dayanan bir vizyonun önemine dikkat çekti. Hem doğu hem batı değerlerini benimseyerek, modern medeniyetin temel taşı olan adalet ve vicdanı içselleştirmek gerektiğini belirtti. Küresel bir vizyona sahip olan TABA AMCham, bu değerleri temel alarak ticari ve sosyal sorumluluk projeleri yürütmektedir.



Amerika ile Ticari Köprüler Kurmak ve Markalarımızı Güçlendirmek

TABA AMCham’ın Amerika ile Türkiye arasında bir ticaret köprüsü görevi gördüğünü ifade eden Sanlı, Türkiye’nin güçlü markalarını Amerika pazarına katma değerli ürünlerle tanıtmak ve ihracat rakamlarını artırmak için çalışmalar yürüttüklerini belirtti. Türkiye’den Amerika’ya yapılan ticari işlemleri etik değerlerle gerçekleştirdiklerini vurguladı.



Toplumsal Dayanışma ve İyiliğin Teşkilatlandırılması

İyilik ve dayanışmanın organize edilmesi gerektiğine işaret eden Sanlı, bu buluşmanın toplumsal dayanışmanın yaygınlaştırılması adına önemli bir adım olduğunu ifade etti. Modernleşmenin medeniyeti yalnızca dışsal olarak değil, vicdan ve adalet temelinde şekillendirmesi gerektiğini söyleyen Sanlı, “Bugün kötülüğe karşı iyiliği teşkilatlandırıyoruz,” dedi.



Sonsuz Minnet ve Teşekkür

Bu özel etkinliği düzenleyen tüm gönüllülere, sosyal sorumluluk komitelerine ve emeği geçen herkese içten teşekkürlerini sunan Sanlı, toplumsal ve ticari kalkınmaya katkı sağlayacak projelerle dayanışma içinde çalışacaklarını dile getirdi.



Nuray Karalar - TABA-AmCham Ankara Şube Başkanı

 Kadınların fen, teknoloji, mühendislik ve matematik alanlarında daha fazla yer almasının önemine değindi. Kadınların iş hayatında cam tavan engelleriyle karşılaştığını, ancak bu engelleri aşarak önemli başarılar elde edebileceğini belirtti. Karalar, teknoloji sektöründe kadın istihdamının artırılmasını ve kadınların iş dünyasında liderlik pozisyonlarına gelmesinin toplumun gelişimi için kritik olduğunu vurguladı.



Çisel Ölçer - TABA-AmCham YK Üyesi ve Genel Sekreter Yardımcısı

Kadınların iş dünyasında ve toplumsal yaşamda güçlü bir şekilde yer alması gerektiğini savundu. Cumhuriyetin kadınlara kazandırdığı haklar sayesinde kadınların her alanda başarılı olabileceğini belirtti. Ayrıca iş dünyasında kadın liderlerin yenilikçi ve yaratıcı katkılarının toplumun ilerlemesine katkı sağladığını ifade etti. 



Nadire Özcan - Kız Çocuklarını Koruma Derneği Başkanı

Derneğin, korunmaya ve bakıma muhtaç çocuklara sağladığı eğitim ve destek hizmetlerinden bahsetti. Özellikle 18 yaş sonrası hayata atılma sürecinde genç kızlara destek verdiklerini belirterek, toplumun desteğiyle gençlerin eğitim yoluyla güçlendirilmesi gerektiğini vurguladı.



Ebru Gültekin - Acil İhtiyaç Projesi Vakfı Genel Müdürü

Vakfın, özellikle anneler ve çocuklar başta olmak üzere ihtiyaç sahibi ailelere sağlık ve eğitim desteği sağlama misyonundan bahsetti. İhtiyaç sahiplerine destek sağlama döngüsünü "iyilik döngüsü" olarak adlandırdı ve yardımseverlerin katkılarının topluma yayılarak daha çok insana ulaşabileceğini belirtti.

Prof. Dr. Göknur Akçadağ - Nişantaşı Üniversitesi Kadın Çalışmaları Araştırma Merkezi Müdürü

Cumhuriyetin kuruluşunda Türk kadınlarının toplumsal ve kültürel katkılarını tarihsel perspektiften değerlendirdi. Türk kadınlarının Atatürk’ün çağdaşlaşma hedefleri doğrultusunda önemli aşamalar kaydettiğini vurguladı ve Cumhuriyetin 101. yıl dönümünde kadınların elde ettikleri kazanımların korunması gerektiğini ifade etti.



Panel

Dünya Gazetesi CEO'su Burcu Kösem’in moderatörlüğünde gerçekleşen panelde, Cumhuriyet’in kadınlara sağladığı fırsatlar, kadın girişimciliğinin desteklenmesi, iş dünyasında kadın liderliğinin önemi gibi konular ele alındı. Panelde Gedik Holding Yönetim Kurulu Başkanı Hülya Gedik ve Alvimedica Yönetim Kurulu Başkanı Leyla Alaton, kadınların toplumsal ve ekonomik hayattaki mevcut durumlarını ele alarak kendi tecrübelerini paylaştılar.

Cumhuriyet’in Kadınlara Sağladığı Haklar ve İlerlemeler

Burcu Kösem: "Kadınlar olarak kendi değerimizi önce kendimiz görmeli ve içselleştirmeliyiz," diyerek panelin ana fikrini ortaya koydu. Cumhuriyet’in kadınlara sunduğu fırsatları hatırlatan Kösem, Türk kadınının iş dünyasında hâlâ hak ettiği yere ulaşamadığını vurguladı.

Hülya Gedik: “Cumhuriyet’in kazandırdığı haklarla bugün bu koltukta oturabiliyorum,” diyerek Türkiye'deki erken hak kazanım süreçlerinin altını çizdi. Ancak Gedik, uygulamada kadınların hâlâ yeterince temsil edilmediğini, yönetim kurullarında kadın sayısının artması gerektiğini söyledi.

Kadın Girişimciliği ve Destek İhtiyacı

Gedik ve Alaton, kadın girişimcilerin yaşadığı sorunları dile getirerek, devlet ve sivil toplum desteklerinin önemine vurgu yaptı. Leyla Alaton, kadınların iş dünyasında yalnızlaştırıldığını ve mücadelelerinin zorluğunu ifade ederek, toplumsal cinsiyet eşitliğine dayalı daha fazla destek mekanizmasının gerekliliğini belirtti.



Alaton, “İş dünyasında kadınların sadece anne olarak görülmesi yanlış bir yaklaşım. Kadınlar iş kadını olarak saygın bir yerde olmalı,” diyerek kadınların daha özgür ve etkin bir iş yaşamı sürdürebilmesi için güçlü bir mesaj verdi.

İş Dünyasında Kadın Liderliğinin Önemi

Hülya Gedik, kadın liderlerin iş dünyasına katkılarını öne çıkararak, toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması adına kadın liderlerin iş yaşamında daha fazla yer alması gerektiğini belirtti. Yönetim kurullarında kadınların bulunmasının sadece bir "başarı" değil, şirket kültürüne ve düşünce çeşitliliğine katkı sağlayan bir unsur olduğunu vurguladı.

Alaton, “Bir yönetim kurulunda kadın, genç ve engelli bireylerin bulunması gerektiği düşüncesi hâlâ ciddiye alınmıyor,” diyerek toplumsal eşitlik konusundaki eksikliği dile getirdi.

Panelin İncileri

Cumhuriyet’in kadınlara sunduğu hakların sadece yasalarda kalmaması, uygulamada da etkin kılınması gerekiyor.

Kadın girişimciliğinin güçlenmesi için sosyal, ekonomik ve yasal destekler sağlanmalı.

İş dünyasında kadın liderlerin artması, toplumsal cinsiyet eşitliği açısından hayati önem taşıyor.



Hülya Gedik, Gedik Holding ve İstanbul Gedik Üniversitesi’ndeki liderlik rollerine değinirken, özellikle kadın liderliğin toplumsal etkisini vurguladı,

Kadının yönetim ve liderlikteki gücünün, iş ortamına getirdiği pozitif katkıları dile getirirken; annelik duygusu ve vicdan ile yönetime daha insani bir dokunuş kattığını ifade etdi. Erkek egemen sektörlerde varlık göstermek ve lider olmak zor olsa da, kadınların bu ortamda denge sağlayarak medeni bir çalışma ortamı oluşturduğunu belirti. Hülya Gedik, iş yaşamında kadınların güven kazanma sürecinin zorluğunu, ancak bunun üstesinden gelerek başarı elde ettiklerini ve toplumda kadının yerinin daha fazla tanınması gerektiğini vurguladı.



Gedik’in konuşmasında dikkat çeken bir diğer nokta ise liderlik kavramının, sadece geleceği değil bugünü de planlayabilen, gözlem yeteneği gelişmiş, empati kurabilen kişiler tarafından en iyi şekilde temsil edilmesi gerektiği. "Lider insan" kavramını, göz, kulak, omuz gibi vücudun çeşitli parçalarına benzeterek her birinin özel yetenekler ve özellikler taşıdığını belirti. Gedik, liderlerin duygusal bir yönünün de önemini, Atatürk’ün ilham verici sözleriyle destekledi.



Leyla Alaton ise liderliğin doğuştan gelen bir kumaşa sahip olmakla ilgili olduğunu, ancak bu kumaşın zamanla tecrübelerle işlenip parlatıldığını söyledi.

Sosyal medya konusunda ise Alaton, özellikle gençlere yönelik “kolay para kazanma” algısının yaratabileceği tehlikeleri vurguladı. Sosyal medyanın insanların düşüncelerini şekillendirmede çok güçlü bir araç olduğunu belirten Alaton, bu ortamın güven ve etik değerleri sarsabileceğini ifade etdi.



Bu dönemde, bireylerin daha dikkatli, eğitimli ve farkındalıklı olmaları gerektiğini savunuyor ve sosyal medya kullanımının, özellikle gençlerin yaşamlarını etkileyebilecek boyutta olduğunu belirti.

Panel sonrası rozet ve plaket takdimleriyle etkinlik son buldu.

yilmazparlar@yahoo.com

CEO Ece Şahin’den Başarılı İhracat Hamleleri-Yılmaz Parlar

ANASAYFA SİYASET EKONOMİ TURİZM BİLİŞİM SAĞLIK GIDA OT...