guncel etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
guncel etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

7 Şubat 2025 Cuma

Türk Dünyasının Kadim Halkı Karapapaklar, Kalpağı Ve Madalyası-Yılmaz Parlar

   Türk Dünyasının Kadim Halkı Karapapaklar, Kalpağı Ve Madalyası

İpekyolu Stratejik Araştırmalar Merkezi Yönetim Kurulu Başkanı ve Dünya Karapapak Türkleri Birliği Kurucu Genel Başkanı Dr. Seyfullah Türksoy ile yaptığımız söyleşide  Karapapak Türklerinin tarihî kökenleri, göç yolları ve günümüzdeki durumlarına ilişkin önemli açıklamalarda bulundu.

Türk dünyasının bilge sesi, tarih bilinciyle donanmış bir lider, kalemiyle ve fikirleriyle Türk milletine ışık tutan bir münevver...

Dr. Seyfullah Türksoy, sadece bir akademisyen değil, aynı zamanda Türk dünyasının kaderini değiştiren bir dava adamıdır.

Onun bilgi ve vizyonu, Karapapak Türklerinin tarihini, kültürünü ve geleceğini şekillendiren bir pusula gibidir. Bugüne kadar yaptığı çalışmalarla yalnızca bilim dünyasına değil, Türk milletinin yüreğine de dokunmuş olan Dr. Türksoy, Karapapakların kimliğini, tarihini ve haklı mücadelesini anlatan en güçlü seslerden biridir.

Karapapak Türklerinin kökenleri ve tarihi üzerine gerçekleştirdiğimiz bu özel söyleşide, Dr. Seyfullah Türksoy'un değerli görüşleriyle ışık tutuyoruz...

Tarihsel ve Kültürel Bağlam

Karapapak Türkleri kimlerdir? Türk dünyası içindeki tarihî ve kültürel yerleri nedir?

Karapapak kalpağının tarihî ve sembolik anlamı nedir? Bu kalpak, geçmişte kimler tarafından kullanılmıştır?

Karapapak kalpağı sadece bir başlık mıdır, yoksa bir kimlik ve aidiyet sembolü müdür?

Günümüzde bu kalpağı kültürel miras olarak yaşatmak için neler yapılıyor?

Madalyanın Anlamı Ve Önemi

Karapapak madalyası nasıl ortaya çıktı? Kimlere ve hangi kriterlere göre verilmektedir?

Bu madalyanın Türk dünyasındaki önemi ve anlamı nedir?

Madalyanın dizaynı ve sembollerinde hangi anlamlar gizli?

Günümüzde Karapapak Kültürünün Yaşatılması

Karapapak kimliğini ve kültürünü gelecek nesillere aktarmak için hangi çalışmalar yapılmalıdır?

Kültürel mirasın korunması için devletler ve sivil toplum kuruluşları nasıl destek olabilir?



Kadim Bir Türk Boyu, Karapapaklar

Dr. Seyfullah Türksoy'un açıklamalarına göre, Karapapaklar köklü bir Türk boyu olup tarih sahnesine Kıpçaklarla birlikte çıkmıştır. Ancak Kafkasya'ya geldiklerinde Oğuzlarla iç içe geçerek bu toplulukla kaynaşmışlardır. Bu nedenle Karapapak kültüründe hem Oğuz hem de Kıpçak izleri bulunmaktadır.

Karapapak Türklerinin Kafkasya'daki varlığı binlerce yıl öncesine dayanmaktadır. 11. yüzyılda Gürcü Kralı IV. Davit'in davetiyle Orta Asya'dan Kafkasya'ya 40.000 Karapapak savaşçısı göç etmiştir. Bu askerler, Büyük Selçuklu Hükümdarı Sultan Alparslan'ın Anadolu'ya yönelik fetih hareketlerinde de yer almış ve tarih sahnesindeki etkilerini sürdürmüşlerdir.

Sürgünler ve Göçler

Karapapakların göçleri sadece savaşlarla sınırlı kalmamış, çeşitli dönemlerde zorunlu sürgünlerle de karşı karşıya kalmışlardır. Özellikle 1876-1877 Osmanlı-Rus Savaşı sırasında Anadolu'ya büyük göçler yaşanmıştır. Karapapaklar, öncelikle Kars'a yerleşmiş, buradan Anadolu’nun farklı bölgelerine dağılmışlardır. Bugün Türkiye'nin kırktan fazla ilinde Karapapak Türklerinin yaşadığı bilinmektedir.

Sovyetler Birliği döneminde de Karapapaklar büyük acılar yaşamıştır. 1936 ve 1939 yıllarında başlayan sürgünler, en ağır şekilde 14-15 Kasım 1944'te yaşanmıştır. Sovyet lideri Josef Stalin tarafından Çeçenler, Kırım Tatarları, Karaçaylar ve Ahıska Türkleri ile birlikte yaklaşık 98.000 Karapapak Türkü Sibirya ve Orta Asya'ya sürgün edilmiştir. Sürgün sırasında soğuk, açlık ve hastalık nedeniyle binlerce Karapapak hayatını kaybetmiştir. Ancak, Kazakistan, Kırgızistan ve Özbekistan'daki Türk soydaşlarının desteğiyle hayatta kalanlar yeni yaşamlar kurmayı başarmıştır.

Karapapakların Yayılımı ve Nüfusu

Bugün Karapapak Türkleri, Kazakistan, Kırgızistan, Özbekistan, Azerbaycan, İran ve Türkiye başta olmak üzere birçok ülkede yaşamlarını sürdürmektedir. Rusya’nın Dağıstan bölgesinde de büyük bir Karapapak nüfusu bulunmaktadır. Moskova ve çevresinde ise sayılarının yüz binleri bulduğu tahmin edilmektedir. İran’da Sulduz, Urumiye, Karadağ ve Tebriz’de önemli Karapapak toplulukları vardır.

Türkiye’de en yoğun Karapapak nüfusu Kars’ta bulunmakta olup, Sivas, Ağrı, Muş, Amasya ve birçok ilde varlıklarını sürdürmektedirler. Türkiye’deki Karapapak nüfusunun yaklaşık 1.5 milyon ila 2 milyon arasında olduğu tahmin edilmektedir. Dünya genelinde ise yaklaşık 7 milyon Karapapak Türkü yaşamaktadır.

Borçalı, Karapapakların Anayurdu

Gürcistan’ın Borçalı bölgesi, Karapapakların en yoğun yaşadığı bölgelerden biridir. Borçalı’da 200’den fazla köyde Karapapak Türkleri yaşamaktadır ve toplam nüfusları 500.000 civarındadır. Eğer tarih boyunca yaşanan göçler olmasaydı, bugün Gürcistan’da 2 milyon Karapapak’ın yaşayacağı düşünülmektedir.

Borçalı bölgesi, 1918 yılında kısa süreliğine de olsa bir Karapapak devleti olan ‘Borçalı Karapapak Türk Cumhuriyeti’ne ev sahipliği yapmıştır. Emin Ağacaloğlu önderliğinde kurulan bu cumhuriyet, demokratik, laik ve üniter devlet anlayışına sahip olup, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş felsefesiyle büyük benzerlik göstermektedir. Ayrıca geçmişte Borçalı Sultanlığı ve Hanlığı gibi Karapapak yönetimlerine de ev sahipliği yapmıştır.

Kültürel ve Tarihî Miras

Karapapaklar, tarih boyunca sadece savaşçı kimlikleriyle değil, aynı zamanda kültür, sanat, edebiyat ve siyasette de önemli roller üstlenmişlerdir. Osmanlı döneminde Hamidiye Alayları içinde yer alarak büyük kahramanlıklar göstermişlerdir. Bu alayların en meşhur liderlerinden biri, Sultan Abdülhamid tarafından ‘yelesiz aslan’ olarak anılan Mehrali Bey’dir. Osmanlı saflarında Ruslara ve Ermenilere karşı mücadele eden Mehrali Bey, Yemen’de şehit düşmüştür.

Bugün de Karapapak Türkleri, yaşadıkları coğrafyalarda kültürel varlıklarını sürdürerek Türk dünyasının önemli bir parçası olmaya devam etmektedirler. Dr. Seyfullah Türksoy’un vurguladığı gibi, Karapapak Türkleri hem Türkiye’yi hem de Azerbaycan’ı ana vatanları olarak kabul etmekte, aynı zamanda Türkistan coğrafyasıyla da güçlü bağlarını sürdürmektedirler.

Tarih boyunca pek çok zorlukla karşılaşmış olsalar da Karapapak Türkleri, güçlü kimlikleri, savaşçı ruhları ve kültürel miraslarıyla Türk dünyasının önemli bir parçası olmaya devam etmektedirler. Göçler, sürgünler ve savaşlar karşısında direnerek varlıklarını sürdüren Karapapaklar, geçmişten günümüze kadar süregelen birlik ve dayanışma ruhuyla Türk kültürüne önemli katkılar sunmaya devam etmektedirler.



Karapapak Kalpağı ve Karapapak Madalyası, Türk Dünyasının Onur Nişanesi

Türk dünyasının köklü ve asil topluluklarından biri olan Karapapak Türkleri, tarih boyunca cesaretleri, vatanseverlikleri ve kültürel miraslarıyla öne çıkmıştır. Bu kadim topluluğun en önemli simgelerinden biri olan Karapapak Kalpağı, yalnızca bir baş giysisi değil, aynı zamanda bir kimlik ve gurur sembolüdür. Aynı şekilde Karapapak Madalyası, tarihi derinliği ve taşıdığı yüksek anlamla Türk dünyasında özel bir yere sahiptir.

Karapapak Kalpağı, Onurun ve Cesaretin Sembolü

Karapapak Kalpağı, asırlardır bu topluluğun kimliğini temsil eden bir unsurdur. Sadece bir başlık değil, taşıyana cesaret, vakar ve birlik ruhu kazandıran önemli bir semboldür. Osmanlı’dan günümüze kadar gelen bu kalpak, tarih boyunca komutanların, devlet adamlarının ve savaşçılarının başını süslemiştir. Soğuğa karşı koruyucu yapısıyla bilinen bu özel giysi, Karapapakların zorlu coğrafyalarda verdikleri mücadeleyi ve dayanıklılıklarını simgeler. Dr. Seyfullah Türksoy’un bu konuda yaptığı vurgular, kalpağın sadece fiziksel değil, aynı zamanda manevi bir güç kaynağı olduğunun altını çizmektedir:

“Karapapak Kalpağı, yalnızca bir giysi değil, Türk dünyasının gururunu ve şerefini taşıyan bir semboldür. Onu taşıyan kişi, köklü bir mirasın temsilcisi olur.”

Karapapak Madalyası, Şanlı Bir Geçmişin Onurlu Yansıması

Karapapak Madalyası, Türk dünyasına hizmet eden, kültürel mirası yaşatan ve milletine değer katan kişilere verilen prestijli bir nişandır. Bu madalya, sadece üstün başarıların ve fedakârlıkların ödüllendirilmesi değil, aynı zamanda tarihi bir sorumluluğun gelecek nesillere aktarılmasını temsil eder. Madalyanın tasarımında kullanılan her bir sembol, Karapapakların tarihsel misyonunu ve ruhunu yansıtmaktadır.

Dr. Seyfullah Türksoy, Karapapak Madalyası’nın Türk dünyasındaki önemine şu sözlerle dikkat çekiyor:

“Bu madalya, sadece bir ödül değil; geçmişten geleceğe uzanan bir köprüdür. Karapapakların kahramanlık ruhunu, azmini ve birlik anlayışını temsil eder.”

Madalyanın kimlere ve hangi kriterlere göre verildiğine dair açıklamalarda bulunan Dr. Türksoy, ödülün sadece bireysel başarıları değil, topluma ve Türk dünyasına sağlanan katkıları da göz önünde bulundurduğunu belirtiyor. Madalyayı alan her birey, sadece kendisi için değil, aynı zamanda Türk milletinin ortak gururu için bu onuru taşımaktadır.



Karapapak Kültürü, Geçmişten Geleceğe Taşınan Değerler

Karapapak Türkleri, kültürel miraslarını yaşatmaya ve genç nesillere aktarmaya büyük önem vermektedir. Geleneksel kıyafetlerinden müziklerine, sanatsal üretimlerinden tarihî miraslarına kadar birçok alanda kendine özgü bir kimlik oluşturan bu topluluk, Karapapak Kalpağı ve Madalyası gibi sembollerle varlığını daha da güçlü bir şekilde ortaya koymaktadır.

Bu nedenle, Karapapak Kalpağı ve Madalyası’nın önemi sadece geçmişe dair bir nostalji değil, aynı zamanda geleceğe dair bir yön gösterici olarak da değerlendirilmektedir. Dr. Seyfullah Türksoy’un liderliğinde yürütülen çalışmalar, bu kültürel değerlerin korunması ve tanıtılması için büyük bir adım niteliğindedir.

Karapapak Ruhu Yaşatılmaya Devam Ediyor

Karapapak Türklerinin onurlu geçmişi, bugün de kalpakları ve madalyalarıyla yaşatılmaya devam ediyor. Karapapak Kalpağı, asil bir kimliği ve mücadele ruhunu temsil ederken, Karapapak Madalyası ise bu kimliği hakkıyla taşıyanlara verilen en yüksek onur nişanlarından biri olarak karşımıza çıkıyor. Dr. Seyfullah Türksoy’un öncülüğünde bu değerlerin yaşatılması ve yeni nesillere aktarılması, Türk dünyasında kültürel birlikteliğin ve mirasın sürdürülebilirliği açısından büyük bir önem taşıyor.

Tarih boyunca cesaretin, vatan sevgisinin ve kültürel bağlılığın en güçlü temsilcilerinden biri olan Karapapaklar, kalpaklarıyla kimliklerini, madalyalarıyla ise bu onuru gelecek nesillere taşımaya devam ediyorlar. Bu miras, yalnızca bir topluluğun değil, tüm Türk dünyasının ortak gururu olmaya devam edecek.

yilmazparlar@yahoo.com

25 Temmuz 2023 Salı

Cozmoenergetica İnanılmaz Yetenek Çağın Can-Yılmaz Parlar


  Cozmoenergetica İnanılmaz Yetenek Çağın Can


Şu anda 2500’den faazla Öğrenci ve 250 civarında Hoca yetiştiren Cozmoenergetica uygulayıcısı ve Hocası Çağın Can ile Yönetim Kurul Başkanlığını Dina Mizrahi’nin yaptığı Taksim’deki Bilgi Paylaşım Merkezinde bir söyleşi gerçekleştirdik.


Enerji fışkıran verdiği, Dünya Sağlık Örgütünce (DSÖ) kabul görmüş bilimsel Cozmoenergetica kozmik enerjisiyle inanılmaz yetenekli Rusya’da eğitimini tamamlamış Dr. Petrov’un Kozmo Energetica okulun öğrencilerinden ve aktarıcılarından Çağın Can’a önce Cozmoenergetica’nın kurucusu Dr. Vladimir Alexander Petrov’u soruyoruz.



Dr. Vladimir Alexander Petrov, Özbek asıllı bir tıp doktoru. 1958’de Taşkent’te doğmuş. Üniversitede tıp eğitimi tamamladıktan sonra sadece bu alanda çalışmak istemediğini, doğal metotlar da kullanmak istediğini fark ediyor ve şamanik çalışmalarla diğer bazı yöntemleri bir arada kullanabileceği bir okul kuruyor: Moonlight School yani Ay Işığı Okulu... 80’li yıllarda Tien Şan dağlarında bir keşif gezisine çıkan Dr. Petrov, özel vortkes alanları (yüksek frekanslı enerjinin yoğunlaştığı alanlar) olan bu bölgede doğal frekansları keşfediyor ve denetlenmesi üzerine çalışmalara başlıyor. Burada başlayan fark edişini Dr. Petrov’un Kozmo Energetica, ülkemizde kullanılan adıyla Kozmik Enerji okulunu ve sistemini kuruyor. 


Kozmik Enerji sistemi dahilinde neler yapıyorsunuz?


Kozmik enerji bir bilinç teknolojisidir. Zihinsel kapasitenin artırılması ile beraber insan potansiyelinin açıklanması, kendi doğamızı keşfederek kendi potansiyelimizi sahip çıkmamızı ve devamını getirmemizi sağlayan bir seminer dizisi. Bu seminerlerde insanların kendi hayatında ve çevresinde bir farkındalık yaratabilmesi(yaratabilecek kapasiteye ulaşması amaçlanır.


İnsanın frekansının yükselmesi ne demek?


İnsanların aura yani bioenerji alan ve parametreleri farklılık gösterir. Tüm insanlar kendi enerji alanları, kendi dalga titreşimleri ve kendi seviyesinde bilgi (enerji) alışverişinde bulunurlar.


Evrensel frekansları alıp sentezleyebilme yeteneği ve kapasitesi olarak da tanımlayabiliriz.


Kişinin kendi potansiyelini, zihinsel kapasitesini artırarak algıladığı üç boyutun ötesindeki boyutlarla da iletişimini farketmesi ve yönetebilmesi kendisine her alanda kolaylık sağlıyor.


Her insanın böyle bir potansiyeli var mı?


Evet, var.


Kendi frekansımızın durumunu fark edebilir miyiz?


Fark edebilir, yönlendirebilir ve en önemlisi dönüştürebiliriz.


Bütün insanlarda korku, şüphe ve problemler, ona uygun frekans dalga alanları ile bilinçaltında bulunmaktadır. Sürekli rezonansa karşılığa dek gelen dış dalga alanı hazır durumdadır.


Kendi alanında frekans aralıklarını değiştirerek, istenmeyen frekans spektrumu bantlarını temizleyebilir ve ona bağlı rezonansları ortadan kaldırabiliriz. O artık korku ve problem olmaktan çıkar.

Kendi enerji alan frekans aralıklarımızı nasıl değiştirebiliriz?


Arzuları ve duyguları, düşünceleri ve hisleri, eylemleri kontrol ederek. Bunların hepsinin sürekli değerlendirilmesi gerekir, gereksizleri yani bize hizmet etmeyenleri yok etmek ya da dönüştürmek gerekir. Başka bir deyişle, devamlı düşüncelerini kontrol etmeli,zihinsel alanı temizleyip gereksiz bilgi enerji alanlarını farkında olarak düzenleyebiliriz. Bunu nasıl yapabiliriz? İrade gücü ile. İrade insanlar için mükemmel bir araçtır. İradeye her zaman antrenman yaptırmak ve geliştirmek gerekir. Kim kendini geliştirmek istiyorsa, bu süreç hayatının bir parçası haline gelmelidir.


Zamanla bu süreç otomatik ve devamlı olarak işler.


Dr. Petrov 1983’te Kozmik enerji Okulu’nu kurmuş. Sonra neler oluyor? Tien-shan dağlarındaki keşif gezisinden sonra Kozmik Enerji Okulu’nu kuruyor. Frekansların denetlenmesi, skalaların oluşturulması 1994 yılına kadar devam ediyor. Bu sürede tamamen klinik ortamda araştırmalar yapıyor. Kişiler ve uygulayıcılar üzerindeki kısa ve uzun vadede etkilerini ve yaşadıkları değişimleri gözlemliyor, varsa yan etkilerin ortadan kaldırılması ile ilgili yöntemler geliştiriliyor ve dönüştürülüyor. Hazır olduğunda uygulayıcıları yetiştirmeye başlıyor. 1996’da kamuya ait bir tekstil fabrikasından davet alıyor. 38 bin işçinin çalıştığı bu fabrikada bir ilk oluyor. Dr. Petrov, devlette ilk kadrolu “şifacı” olarak görev alıyor ve tekniklerini uyguluyor. Fabrikanın verimliliğinde ve çalışanların yaşamlarında çok olumlu farklar yaşanıyor. Dr. Petrov da bu süreçte çok önemli gözlemler yapma şansı buluyor. 2000 yılında daha geniş kitlelere ulaşabilmek için Moskova’ya taşınıyor. Kozmik Enerji’nin içinde çok özel bir birim olan “Chutta Block”u incelemeye başlıyor. Çok özel bir sistem bu. Klasik Kozmik enerji eğitiminde 77 kanal kullanıyoruz. Chutta Blok ise kendi içinde 850 frekans içeriyor. Çok ciddi bir gücü ve önemli problemler üzerinde çalışma prensipleri var. Dr. Petrov 2002 yılında, kötüye kullanımını engellemek adına sistemin patentini alıyor.


Siz bu sistem ile ne zaman tanıştınız?


16 yaşındayken Dr. Petrov’un bir öğrencisinden eğitim almaya başladım, daha sonrasın da rusyada tüm seviyeleri tamamladım. Çok ciddi cevaplar sundu bana.


Tüm seviyelerle kastettiğiniz nedir?


kozmik enerji 8 seviyeden oluşan bir eğitim. Son seviye olan chutta seminerini türkiyeye ben getirdim. Şuan tüm seviyeler ülkemizde de mevcut.


16 yaşında bir gencin bu kadar derinleşecek nasıl soruları vardı?


Ben de hala soruyorum bunu kendime. Ciddi bir arayışım vardı, evrendeki konumumu bilmek istiyordum. İnsan mekanizması benim için hem çok mükemmel hem çok basitti.

Bunu anlamladırabilmeliydim. Tasavvuf ve ezoterik öğretilerle başladım araştırmaya. Ama hep bir şeyler eksik kaldı. Kozmik Enerji Okulu aracılığı ile evrendeki konumumuz, evrenle etkileşimimiz gibi konulara dair cevaplar buldum. Kozmik enerjinin bana hizmet ettiği nokta, bilimsel bir alt yapı ile desteklendiği için daha kolay anlamlandırabilmem oldu.



Bu okulun bilimsel alt yapısı nedir?


Dr. Petrov, akademik kimliğinden dolayı birçok alanda bilimsel bilgiye sahipti ve bunları beş bin yıllık kadim öğretilerle karşılaştırarak açıklamalar yapabiliyordu. Bunları seminerlerde anlatıyoruz. Enerjinin aslında bir bilgi olduğunu öğrenmek, hepimizin birer yazılım olduğunu fark etmek, yazılımları dönüştürdüğümüzü fark etmek bana çok basit şekillerde tanımlamalar getirdi.


Yazılımlarımız nasıl bozuluyor? Virüs mü giriyor?


Evet, virüs gibi dışarıdan gelen etkiler de olabilir, kişinin kendi yarattığı düşünce kalıpları, hisler, hareketler de olabilir.


Kozmik enerjinin yaptığı nedir burada?


Kişilerde ki deformatik artık ona hizmet etmeyen kayıtların temizlenerek, yerine yüksek titreşimli kişiye hizmet eden titreşimlerin oluşturulması.


Hayatımızda neleri değiştirebilir?


Kozmik enerji bütünsel bakış açısı ile bakar. Tek bir problem üzerinden iyileşmenin yeterli olmadığını savunur. Bir uygulamada tüm organ sistemi, tüm enerji bedenler, tüm çakra sistemi ile çalışarak kişiyi bütünsel olarak ele alır. Fiziksel, ruhsal ve zihinsel olarak her alanda kişinin sağlıklı titreşime gelerek, hayatın her alanında gelişip dönüşebilmesini amaçlar.


Birçok çalışma seçeneği var artık. Kozmik Enerji’nin farkı nedir?


Herkese hizmet eden bir bilgi var ve bütün bilgiler birbirinin yansıması. Benim evrende kendimi ifade edebileceğim en uygun yöntem Kozmik Enerji oldu. Yapılan uygulamarı açıklayabilen, sağlam temellere oturtan ve kişinin kişisel gelişimini dengeli bir biçimde anlamdırabilen bir disiplin.


Siz burada anladığım kadarı ile bir enerjiye aracılık yapıyorsunuz. Farklı isimler altında bu yapılıyor son yıllarda. Tehlikeli bir tarafı da yok mu?


Başka sistemler için bir şey diyemem ama kozmik enerji seminerinin sonuçları gözlemlenebilir ve önceden tahmin edilebilir olduğundan kişi sağlıklı bir şekilde, fiziksel varlığını onurlandırıp, kendini gelişime açabilir. Dr. Petrov, kolektif zihin teknolojisini kullanır. Bilgiyi hayatımıza katabilememiz için aktif araçlar sunar. Belli alıştırmalar ve deneyimler ile kişinin bunu elde etmesine izin verir. Böylece kişi sağlıklı bir şekilde kendini geliştirir.


Uygulayıcıya etkisi nedir?


Kozmik Enerji, temizlemek, korunmak ve bilgi üzerine bir metot. Bu nedenle uygulayıcılar da korunabiliyor. Bir korunma kalesi inşa edebiliyoruz. Danışanın enerji alanı ile etkileşime geçmediğimiz gibi kendimizi de iyileştirerek çıkarız çalışmadan.

Ne kadar süren bir eğitim?


3 günlük temel seminerlerle başlıyoruz. Bu seviye kişi ve çevresi için büyük açılımlar yaratır. Diğer seviyeleri tamamlamak için de farklı süreçler mevcut. Uygulamalar ise 30 dakika ile 60 dakika arası değişiyor. 12 uygulamalık kürler planlanmış olmakla birlikte kişiden kişiye değişebilir.


Hayatta frekansımızı en çok düşüren faktörler nelerdir? Kendimizi nasıl koruruz?


Kişinin kendinin farkında olması çok önemli. Kendine yabancılaşmak, kendini kabul etmekten uzaklaşmak günümüzde en sık karşılaştığım sıkıntılardan. Temel motivasyonlarımızı belirlememiz gerekiyor. Seminerlere, çalışmalara katılırken temel motivasyonumuz nedir? Sepette biraz daha renk olsun diye değil de, öğrendiklerimizi hayatımıza geçirebilmek çok önemli. Çok ciddi ve senelerce sır gibi saklanmış bilgiler günümüzde elimizdeyken sadece günlük hayatta dilimize pelesenk etmemek, bunları deneyimlemek önemli. Moda gibi görmemek lazım. Temel nokta daima gelişimde kalmak; kendimizi yargılamadan...


İnsanın potansiyelini kullanması nedir?


Sınırsızlığını kabul etmesi; her açıdan sınırsızlığını... Bu bir hayat ve hayat senaryosunun yazarı da yönetmeni de baş rol oyuncusu da biziz. Yaşadıklarımız bizim seçimimiz. Tabii ki dışarıdan etkiler geliyor ama burada evrenin etkileşimini iyi izlemek gerekiyor.


Evrende her şeyle ve herkesle her an etkileşim halindeyiz. Bunu keşfettiğimizde doyurucu bir süreç başlıyor. Evrenin bir programı var ve o program zaten işliyor. Bizim bu programı görmeye istekli olmamız lazım. Her şey zaten mükemmel bir noktada ilerliyor. 16 yaşında beni doyuran nokta evrenin mükemmelliğinden emin olmaktı. Her geçen gün biraz daha tanık oluyorum bu mükemmelliğe...


Sizlerin hayatında hiçbir sıkıntı yok sanılabiliyor. Eminim ki vardır. Peki sıkıntılı hallerin içinde eminliği korumayı başarabiliyor musunuz?


Yüksek titreşimli frekansın içinde her an kalamayabilirsiniz ama farkında olunca bunu yönetebilirsiniz. Bu sıkıntıyı senelerce üzerimizde taşıyacağımıza daha kolay çözümlemenin araçlarına sahip olabiliriz, merkezimize tekrar kolaylıkla dönebiliriz. Yaşamı mutlu bir şekilde deneyimlemek ve sahiplenmek de mümkün.


“Frekansım yükseldi, hayatımda bir daha sıkıntı olmayacak, her istediğim bana gelecek” fikrine ne dersiniz?


Olumlu düşünceler tabii ki yüksek titreşimi getirir. Ama temel deformasyonlardan, kısırdöngülerden özgürleşmek gerekiyor. Bulunduğunuz yaşa kadar biriktirdiğiniz duygular, düşünceler ve hareketler var. Bunları da dönüştürmek önemli. Kozmik Enerji bu anlamda kişiye evrim geçirten bir süreç. Duygusal, fiziksel ve zihinsel kapasiteyi artırıyor, direncini artırıyor.



Kozmik Enerjinin Uygulama Alanları Nelerdir?



Kozmik Enerji; iş teknolojisinde, jeoloji alanında, tarımda ve her türlü araştırmalarda


kullanılır. Ancak bu alanlarla da sınırlandırılamaz. Dr. Petrov'un ve onu takip


edenlerin odak noktası, insan potansiyelinin açıklanması, kişi tarafından bunun farkına


varılması ve potansiyel ortaya çıkarılarak kişinin dünyaya bakışının genişlemesi yoluyla


her alanda kullanılması olmuştur. Kozmik enerji kişide var olan ancak farkında olmadığı


bilgi ve gizli yaratıcı yeteneklerinin uyanmasına katkı sağlamayı amaçlar.



Kozmik enerji sistemindeki bugün itibarıyla tanımlanmış bulunan ve dalga etkisi yaratan frekanslar "kanal" olarak adlandırılır. Bu kanalların her biri değişik titreşim ve özelliklere

sahiptir.



Kanallar uygulandığında hem uygulanan hem de uygulayıcı için zaman içinde birikmiş negatif etkilerin temizlenmesi amaçlanır. Kişinin hayatında olumsuzluk yaratan negatif enerjileri ortadan kaldırılması mümkün olabilir. Bunun sonucunda ise kişi hayatının her alanında büyük değişim ve dönüşümler yaşayabilir. Bu yaklaşımı ile kozmik enerji Doğu felsefesi ve kadim bilgilere de uygun bir anlayıştır. Bu asırlardan gelen bilgilere uygun olarak kozmik enerji de insanı bir bütün olarak görür.


Söyleşi sonrası verdiği seansda inanılmaz bir rahatlama aldığıma tanıklık ederim..

Elbetde ben genel olarak aldım. Kişilerin düğümlenmiş blokajları kesinlikle çözüleceğine inandım.


yilmazparlar@yahoo.com 


19 Haziran 2022 Pazar

İnanılmaz Kehanetler Medyum Koray


 İnanılmaz Kehanetler Medyum Koray


Marmara Bölgesi'nde, Yalova İline bağlı Çınarcık, Karpuzdere Mahallesi, Teşvikiye caddesi, Olcay Apartımanda yaşayan Medyum Koray Aksoy’dan İnanılmaz Kehanetler. Telefonda sese göre bile, her şeyi; geçmiş, şimdiki ve gelecek zaman ile söylemleri dudak ısırtan akıllara durgunluk veren akıl almaz, kehanetleri…

Peki bu gizemli güç nereden geliyor. Doğal hak mı?-Yetenek mi? Tanrının bir lütufu mu? Övgü veya hayranlık sunmamak, iltifat etmemek elde değil.


Son Derece Şaşırtıcı Söylemleri Var.


Öyküsü genlerine kadar uzanıyor…Medyum Koray’ın kendisi gibi, Eşi de “Rüyacı Nazan” Olarak tanınıyor…Öyle tanınıyorlar. Her ikisinin de Söyledikleri isabetli ve belirli...


Bence hiçbir şey tesadüfen olmuyor… Kimse tesadüfen kendilerine gelmiyor…Yolu kesişen herkesin bir konusu açıklık kazanması için vesile oluyor. 


Kehanet, kendileri veya yaşadıkları bir şey hakkında aydınlatan söz olabilir. İnanç ve düşünce sisteminde kehanet, insanla ruhlar arasında iletişim kurmaya ve gelen mesajları iletmeye yarayan gizemli bir yol olarak kabul görüyor.


Evren Enerjidir, Beklentilerimize Cevap Veren Enerjidir



Gerek gökyüzünde ay, güneş, gezegen ve yıldızların hareketleri vasıtasıyla iletilmek istendiğine inanılmış ve gökyüzündeki cisimlerin hareketleri de incelenerek, bunlara belirli manalar yüklenmiştir. Kimi Yıldız haritasına bakarak bir yorum koyuyor, Kimide Medyum Koray gibi kehanet yorumları yapıyor. 

Ancak “Medyum Koray” sizinle ses veya fiziki iletişimle beraber olayları sıralıyor. Tedbir almanız gerekenler hakkında uyarılarda bulunuyor. 

Kanatimizce, açıklandığı gibi, hayatın tesadüflerden ibaret olmadığı, içinde bir amaç dışında hiçbir şey olmadığı, başımıza gelen her olay veya tanıştığımız kişi sadece yolumuzu kesmekle kalmaz, bize hayatta eksik olduğumuz şeyleri getirir veya bize hayata daha fazla içgörü kazandıran değerli bir ders verir..

Yolumuz ne zaman insanlarla kesişse, bize her zaman bir mesaj olduğunu söylüyor. Şans karşılaşmaları yoktur. Ancak bu karşılaşmalara nasıl tepki verdiğimiz, mesajı alıp alamayacağımızı belirler. Yolumuza çıkan biriyle sohbet ediyorsak ve güncel sorularımıza ilişkin bir mesaj görmüyorsak bu mesaj olmadığı anlamına gelmez. Bu sadece kaçırdığımız anlamına gelir.




Başarı, kendi kendini gerçekleştiren bir kehanettir. Başarının yıldızlarda yazılı olduğuna gerçekten inanan kişi, hayatın bunu gerçekleştirmek için kararlı olduğunu görecekdir. 

“Medyum Koray” gibi mutlak güce sahip olanlar sadece kehanette bulunamazlar, olumlu sevgi dolu enerjileriyle kehanetlerini de gerçekleştirebilirler.

“Rüyacı Nazan” olarak anılan Medyum Koray eşi Nazan Aksoy Peygamber Hazreti Yusuf gibi rüya tabirlerini Medyum Koray ile örtüşen yorumları yapabiliyor.

“Medyum Koray” Bulgaristan Göçmeni aileden geliyor. Bu yetenek annesinde varmış. Geçirdiği Kaza sonrası ameliyat esnasında kalbi duruyor. Okyanus gibi derinliğe girdiğini görüyor veya hissediyor. Kalbi tekrar çalıştırılıp hayata döndüğünde hemen gördüğü kişilere istem dışı kehanet mesajları veriyor..Sonra 30 yılı aşkın bu yolculukda devam ediyor.

yilmazparlar@yahoo.com

Umutlu Gelecek Derneği’nden İstanbul’un Çok Sesli Kültürüne Sofralık Vefa

ANASAYFA SİYASET EKONOMİ TURİZM BİLİŞİM SAĞLIK GIDA OT...