16 Kasım 2024 Cumartesi

KKTC'nin 41. Kuruluş Yıldönümünde Anlamlı Resepsiyon-Yılmaz Parlar


  

KKTC'nin 41. Kuruluş Yıldönümünde Anlamlı Resepsiyon

İstanbul'da Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin 41. kuruluş yıldönümü nedeniyle anlamlı ve muhteşem bir karşılama düzenlendi.

15 Kasım 2024 Cuma akşamı, Bosphorus Hilton Hotel’de gerçekleşen etkinlikte KKTC İstanbul Başkonsolosu Fatma Demirel ve İstanbul Valisi Davut Gül’ün konuşmaları, katılımcılara duygu dolu anlar yaşattı.



Etkinliğe Garnizon ve 1. Ordu Komutanı orgeneral Metin Tokel, yüksek rütbeli subaylar,  üst düzey protokol üyeleri, yabancı misyon temsilcileri, gaziler ve seçkin davetliler katıldı.

KKTC İstanbul Başkonsolosu Fatma Demirel, “Gücümüzü Göstermeye Devam Ediyoruz”

Başkonsolos Fatma Demirel, konuşmasında Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin uluslararası alanda varlık gösterme ve tanınma çabalarının kararlılıkla sürdüğünü vurguladı.



Ulu Önder Atatürk'e Saygı 

Demirel, konuşmasına Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk'e hürmet ile başlıyor, “Sahip olduğun gücü gösteriyor, ulu önderimiz Mustafa Kemal Atatürk'ü hürmetle anıyoruz” dedi. Bu önemli gecede, geçmişten gelen güçlü bilgilerin hatırlatılması amaçlandı.

Ekonomik ve Sosyal Güçlenme 

Başkonsolos, KKTC'nin 1983'teki düzeninden bu yana uluslararası alanda varlık gösterme ve tanınma çabalarının sürdüğünü vurguladı. Ekonomik alanda genişlemenin yanı sıra sosyal, sanatsal ve kültürel alanlarda da gelişmenin devam ettiğini belirtti. “Gençlerimiz kendilerine sunulan fırsatlarla birçok alanda başarılı projelere imza atıyor” dedi.

Eğitimde Önemli Başarılar 

Konuşmasında Türkiye'deki üniversitelerin dünya sıralamalarındaki başarılarına da değinen Demirel, “Bizler, bir eğitim adası olan Türkiye'deki en iyi üniversiteler arasında yer almanın gururunu yaşattığını” kullandı.

Siyasi Strateji ve Uluslararası İlişkiler 

Demirel, siyasi alanda Cumhurbaşkanı Ersin Tatar'ın iki devletli çözüm çabalarına da dikkat çekti. “Cumhuriyetimizin uluslararası uygulamalarını denemek için attığımız adımlar, dünya genelinde yayılmayı bulacaktır. Türk resimleri Teşkilatı’nda yerimizi tuttuğumuz detayları vurgulamak istiyorum” dedi.

Gelecek İçin Umut ve Birlik Mesajı 

Demirel, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Birleşmiş Milletler nezdindeki tanınmayan çağrılarının kısa sürede sonuçlanacağına inandığını belirtti ve konuşmasını, “Bugünkü huzur ve barış için bir gelmiş durumdayız, bunlar için büyük bir umut var” şeklinde sonlandırıldı.



İstanbul Valisi Davut Gül, “Kıbrıs’ta Barışın Kalıcılığı İçin Çalışıyoruz”

Vali Davut Gül, Kıbrıs Barış Harekatı’nın tarihsel önemine değinerek, şehitlerimize minnet ve gazilerimize saygılarını sundu.

Vali Gül, “Kıbrıs Barış Harekatı olmasaydı, belki bugün Gazze’de yaşanan trajedilere benzer olaylar Kıbrıs’ta yaşanacaktı. Bu harekat, sadece Kıbrıslı Türklerin değil, tüm Türk milletinin onurudur. Kuzey Kıbrıs’ın gelişimini gördükçe, bizler de büyük mutluluk duyuyoruz.”dedi

Son yıllarda KKTC’nin su kaynaklarına ulaşması, üniversitelerin artışı ve ulaşım projelerinin gelişmesi gibi yatırımların altını çizen Vali Gül, Türkiye’nin KKTC’ye desteğinin süreceğini belirtti.



Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin Kuruluşu ve Önemi

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC), 15 Kasım 1983 tarihinde bağımsızlığını ilan ederek tarih sahnesine çıkmıştır.

Bu olay, Kıbrıs Türk halkının yıllardır süregelen hak mücadelesinin ve bağımsızlık arayışının bir sonucu olarak gerçekleşmiştir. 20 Temmuz 1974'teki Kıbrıs Barış Harekatı, adada barış ve güvenliği sağlarken Kıbrıslı Türklerin varlığını koruma adına önemli bir dönüm noktası olmuştur.



KKTC’nin Kuruluşunun Tarihsel Arka Planı

Kıbrıs, tarih boyunca stratejik konumu nedeniyle büyük devletlerin ilgi odağı olmuştur. 1878 yılında Osmanlı İmparatorluğu’ndan İngiltere’ye kiralanan ada, 1960’ta İngiltere, Türkiye ve Yunanistan’ın garantörlüğünde bağımsız bir Kıbrıs Cumhuriyeti olarak yeniden yapılandırılmıştır. Ancak, Kıbrıs Cumhuriyeti kısa sürede Rum yönetiminin tek taraflı hâkimiyet kurma çabalarıyla işlevsiz hale gelmiş ve Kıbrıs Türk halkı büyük mağduriyetler yaşamıştır.

1963’te başlayan saldırılar ve 1974’teki Yunan destekli darbe sonucunda, Kıbrıslı Türkler yok olma tehdidiyle karşı karşıya kalmıştır. Bu dönemde Türkiye, garantörlük hakkını kullanarak Kıbrıs Barış Harekatı'nı gerçekleştirmiş ve Kıbrıs Türk halkını koruma altına almıştır.

15 Kasım 1983’te Kıbrıs Türk Federe Devleti Meclisi, oybirliğiyle bağımsızlık ilan ederek Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni kurmuştur.



KKTC’nin Önemi ve Geleceği

KKTC, Doğu Akdeniz’de Türk varlığının teminatı ve jeopolitik önemi yüksek bir devlettir. Ada, enerji kaynakları ve stratejik konumu nedeniyle uluslararası dengelerde önemli bir yere sahiptir. KKTC’nin önemi şu başlıklar altında özetlenebilir:

Türk Varlığının Güvencesi

KKTC, Kıbrıs Türk halkının kimliğini, kültürünü ve varlığını koruma misyonunu taşır. Ayrıca, Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki hak ve menfaatlerinin korunması açısından da hayati bir rol oynar.

İki Devletli Çözüm Vizyonu

 KKTC, Rum tarafının tek taraflı hâkimiyetine dayalı çözümleri reddederek iki eşit devlet temelinde bir çözüm vizyonu ortaya koymaktadır. Bu, Kıbrıs Türk halkının eşit ve egemen bir ulus olarak tanınma hakkını savunmaktadır.

Ekonomik ve Eğitim Merkezi

 KKTC, özellikle eğitim ve turizm alanlarında uluslararası alanda tanınmış bir cazibe merkezi olma yolunda ilerlemektedir. Üniversiteleri, adayı “eğitim adası” kimliğiyle öne çıkarmaktadır.

Türkiye ile Dayanışma

 KKTC, Türkiye ile kardeşlik ve dayanışma içinde hareket etmektedir. Türkiye’nin desteği, KKTC’nin uluslararası alanda tanınma ve kalkınma çabalarına güç katmaktadır.

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, bağımsızlık mücadelesinin simgesi ve Doğu Akdeniz’deki Türk varlığının teminatıdır. Kıbrıs Türk halkının barış, özgürlük ve egemenlik adına verdiği mücadele, KKTC’nin önemini her geçen gün artırmaktadır. KKTC’nin uluslararası alanda tanınması ve hak ettiği yere ulaşması, hem Türkiye’nin hem de Türk milletinin öncelikli hedeflerinden biridir.

yilmazparlar@yahoo.com

1 Kasım 2024 Cuma

TABA-AmCham’den Cumhuriyetin 101. Yılına Özel Etkinlik-Yılmaz Parlar


p>  TABA-AmCham’den Cumhuriyetin 101. Yılına Özel Etkinlik

Cumhuriyet Işığında Kadın Gücü, İş Dünyasında Kadınların Rolü Vurgulandı

Kadın Liderleri, Cumhuriyet ve İş Dünyasında Kadının Gücünü Konuştu Kadınların Katkısı ve Gelecek Vizyonları



TABA-AmCham (Türk Amerikan İş Adamları Derneği) Cumhuriyetimizin 101. yılı kutlamaları çerçevesinde, kadınların iş dünyasındaki rolü ve katkılarını vurgulamak amacıyla 31 Ekim 2024 Perşembe günü Sarıyer -Bahçeköy LifePark - Foreya'da" Cumhuriyetin Işığında: Kadınların İş Dünyasındaki Rolü" etkinliği düzenledi

 


Genel sekreter Mehmet Ökçün’ün sunuculuğunu üstlendiği etkinlikte  TABA-AmCham Genel Başkan Süleyman Ecevit Sanlı’nın açılış konuşmasıyla başladı.

 

TABA-AmCham Ankara Şube Başkanı- Nuray Karalar, Kadın Komitesi Adına, TABA-AmCham Yönetim Kurul üyesi ve Genel sekreter yardımcısı Çisel Ölçer, STK Temsilcileri; Kız Çocuklarını Koruma Derneği Başkan Nadire Özcan, Acil İhtiyaç Projesi Vakfı Genel Müdürü Ebru Gültekin, Nişantaşı Üniversitesi Kadın Çalışmaları Araştırma Merkezi Müdürü Ve Tarih Bölüm Başkanı Prof. Dr. Göknur Akçadağ birer konuşma gerçekleştirdiler.

 

Ardından Dünya Gazetesi CEO'su Burcu Kösem’in moderatörlüğünde Alarko Holding Yönetim Kurul Üyesi, Alvimedica Yönetim Kurul  Başkanı Leyla Alaton, Gedik Holding Yönetim Kurul Başkanı, İstanbul Gedik Üniversitesi Mütevelli Heyet Başkanı Hülya Gedik’in katılımıyla; kadın girişimciliği ve iş dünyasındaki liderliğin önemin ele alındığı, kadınların Cumhuriyet'in inşasındaki ve gelişimindeki kritik rollerini pekiştirmek ve iş hayatında sahip oldukları fırsatların artırılmasına yönelik farkındalık yaratmak amacıyla panel düzenlendi.

TABA-AmCham Genel Sekreteri Mehmet Ökçün'ün sunumuyla gerçekleşen etkinlik, kısa süre önce hayata gözlerini yuman, TABA-AmCham Genel Başkanı Süleyman Ecevit Sanlı’nın değerli eşi, Narin Kadın Komitesi Başkanı, Vizyoner Kadınlar Platformu üyesi ve Acil İhtiyaç Projesi Vakfı (AİP) gönüllüsü olan İlknur Sanlı’nın aziz hatırasına ithaf edildi.

Mehmet Ökçün, "Değerleriyle güç kazanan kadınlarımız, iş dünyasından siyasal alanlara ve sosyal hayata kadar pek çok alanda toplumumuzun gelişimine katkıda bulunmuşlardır. Bu panelde, Cumhuriyet'in aydınlık perspektifi ışığında kadınlarımızın iş dünyasında güçlenmesini desteklemeyi ve bu konuda farkındalık yaratmayı hedefliyoruz. Amacımız, iş dünyasında kadınların hak ettikleri yeri almasına katkı sağlamak ve Cumhuriyet'in bizlere sunduğu değerleri bir kez daha hatırlatmaktır.” Sözleri sonrası TABA AM Cham Genel Başkan Süleyman Ecevit Sanlı’yı açılış konuşması için davet etti.



Geleceği Güvence Altına Almak İçin Dayanışma ve İyiliği Teşkilatlandırmak

Güçlü Kadınlar ve Cumhuriyet Değerleri

Başkan Süleyman “Ecevit Bu özel buluşmada, kadınların toplumsal, ekonomik ve siyasi alandaki varlıklarının Cumhuriyet’in kazanımlarına katkısını vurgulamak adına bir aradayız. Kadınların liderlik pozisyonlarında güçlenmelerini desteklemek, yalnızca bireysel değil toplumsal kalkınmanın da anahtarıdır. Bugün, Dünya Gazetesi CEO'su ve Kızılay İstanbul İl Başkanı Doğuş Köse gibi değerli kadın liderlerin aramızda bulunması onur vericidir. Kadınlarımızın toplumsal dönüşümde etkin rol alması, Cumhuriyetimizin ilerleyişine yön veren bir güçtür.” dedi



Toplumun Vicdanı, Masumları Koruma Görevi

Konuşmasında adaletin ve mağdur haklarının korunması gerektiğine vurgu yapan Sanlı, toplumun en önemli görevlerinden birinin masumları korumak olduğunu belirtti. Geçmişte yaşanan ihanet ve gafletlere atıfta bulunarak, Anadolu kültüründe yer alan Ahilik gibi toplumsal değerlerin yeniden benimsenmesi gerektiğine değindi. Sanlı, “Bir medeniyet, masumu koruyamıyorsa adaletini ve vicdanını da koruyamaz,” diyerek bu bilincin yaygınlaşması gerektiğini dile getirdi.



Kültürel Değerlerin ve İnsani Vizyonun Önemi

Sanlı, konuşmasında, Türk İslam geleneği ve insan hakları temeline dayanan bir vizyonun önemine dikkat çekti. Hem doğu hem batı değerlerini benimseyerek, modern medeniyetin temel taşı olan adalet ve vicdanı içselleştirmek gerektiğini belirtti. Küresel bir vizyona sahip olan TABA AMCham, bu değerleri temel alarak ticari ve sosyal sorumluluk projeleri yürütmektedir.



Amerika ile Ticari Köprüler Kurmak ve Markalarımızı Güçlendirmek

TABA AMCham’ın Amerika ile Türkiye arasında bir ticaret köprüsü görevi gördüğünü ifade eden Sanlı, Türkiye’nin güçlü markalarını Amerika pazarına katma değerli ürünlerle tanıtmak ve ihracat rakamlarını artırmak için çalışmalar yürüttüklerini belirtti. Türkiye’den Amerika’ya yapılan ticari işlemleri etik değerlerle gerçekleştirdiklerini vurguladı.



Toplumsal Dayanışma ve İyiliğin Teşkilatlandırılması

İyilik ve dayanışmanın organize edilmesi gerektiğine işaret eden Sanlı, bu buluşmanın toplumsal dayanışmanın yaygınlaştırılması adına önemli bir adım olduğunu ifade etti. Modernleşmenin medeniyeti yalnızca dışsal olarak değil, vicdan ve adalet temelinde şekillendirmesi gerektiğini söyleyen Sanlı, “Bugün kötülüğe karşı iyiliği teşkilatlandırıyoruz,” dedi.



Sonsuz Minnet ve Teşekkür

Bu özel etkinliği düzenleyen tüm gönüllülere, sosyal sorumluluk komitelerine ve emeği geçen herkese içten teşekkürlerini sunan Sanlı, toplumsal ve ticari kalkınmaya katkı sağlayacak projelerle dayanışma içinde çalışacaklarını dile getirdi.



Nuray Karalar - TABA-AmCham Ankara Şube Başkanı

 Kadınların fen, teknoloji, mühendislik ve matematik alanlarında daha fazla yer almasının önemine değindi. Kadınların iş hayatında cam tavan engelleriyle karşılaştığını, ancak bu engelleri aşarak önemli başarılar elde edebileceğini belirtti. Karalar, teknoloji sektöründe kadın istihdamının artırılmasını ve kadınların iş dünyasında liderlik pozisyonlarına gelmesinin toplumun gelişimi için kritik olduğunu vurguladı.



Çisel Ölçer - TABA-AmCham YK Üyesi ve Genel Sekreter Yardımcısı

Kadınların iş dünyasında ve toplumsal yaşamda güçlü bir şekilde yer alması gerektiğini savundu. Cumhuriyetin kadınlara kazandırdığı haklar sayesinde kadınların her alanda başarılı olabileceğini belirtti. Ayrıca iş dünyasında kadın liderlerin yenilikçi ve yaratıcı katkılarının toplumun ilerlemesine katkı sağladığını ifade etti. 



Nadire Özcan - Kız Çocuklarını Koruma Derneği Başkanı

Derneğin, korunmaya ve bakıma muhtaç çocuklara sağladığı eğitim ve destek hizmetlerinden bahsetti. Özellikle 18 yaş sonrası hayata atılma sürecinde genç kızlara destek verdiklerini belirterek, toplumun desteğiyle gençlerin eğitim yoluyla güçlendirilmesi gerektiğini vurguladı.



Ebru Gültekin - Acil İhtiyaç Projesi Vakfı Genel Müdürü

Vakfın, özellikle anneler ve çocuklar başta olmak üzere ihtiyaç sahibi ailelere sağlık ve eğitim desteği sağlama misyonundan bahsetti. İhtiyaç sahiplerine destek sağlama döngüsünü "iyilik döngüsü" olarak adlandırdı ve yardımseverlerin katkılarının topluma yayılarak daha çok insana ulaşabileceğini belirtti.

Prof. Dr. Göknur Akçadağ - Nişantaşı Üniversitesi Kadın Çalışmaları Araştırma Merkezi Müdürü

Cumhuriyetin kuruluşunda Türk kadınlarının toplumsal ve kültürel katkılarını tarihsel perspektiften değerlendirdi. Türk kadınlarının Atatürk’ün çağdaşlaşma hedefleri doğrultusunda önemli aşamalar kaydettiğini vurguladı ve Cumhuriyetin 101. yıl dönümünde kadınların elde ettikleri kazanımların korunması gerektiğini ifade etti.



Panel

Dünya Gazetesi CEO'su Burcu Kösem’in moderatörlüğünde gerçekleşen panelde, Cumhuriyet’in kadınlara sağladığı fırsatlar, kadın girişimciliğinin desteklenmesi, iş dünyasında kadın liderliğinin önemi gibi konular ele alındı. Panelde Gedik Holding Yönetim Kurulu Başkanı Hülya Gedik ve Alvimedica Yönetim Kurulu Başkanı Leyla Alaton, kadınların toplumsal ve ekonomik hayattaki mevcut durumlarını ele alarak kendi tecrübelerini paylaştılar.

Cumhuriyet’in Kadınlara Sağladığı Haklar ve İlerlemeler

Burcu Kösem: "Kadınlar olarak kendi değerimizi önce kendimiz görmeli ve içselleştirmeliyiz," diyerek panelin ana fikrini ortaya koydu. Cumhuriyet’in kadınlara sunduğu fırsatları hatırlatan Kösem, Türk kadınının iş dünyasında hâlâ hak ettiği yere ulaşamadığını vurguladı.

Hülya Gedik: “Cumhuriyet’in kazandırdığı haklarla bugün bu koltukta oturabiliyorum,” diyerek Türkiye'deki erken hak kazanım süreçlerinin altını çizdi. Ancak Gedik, uygulamada kadınların hâlâ yeterince temsil edilmediğini, yönetim kurullarında kadın sayısının artması gerektiğini söyledi.

Kadın Girişimciliği ve Destek İhtiyacı

Gedik ve Alaton, kadın girişimcilerin yaşadığı sorunları dile getirerek, devlet ve sivil toplum desteklerinin önemine vurgu yaptı. Leyla Alaton, kadınların iş dünyasında yalnızlaştırıldığını ve mücadelelerinin zorluğunu ifade ederek, toplumsal cinsiyet eşitliğine dayalı daha fazla destek mekanizmasının gerekliliğini belirtti.



Alaton, “İş dünyasında kadınların sadece anne olarak görülmesi yanlış bir yaklaşım. Kadınlar iş kadını olarak saygın bir yerde olmalı,” diyerek kadınların daha özgür ve etkin bir iş yaşamı sürdürebilmesi için güçlü bir mesaj verdi.

İş Dünyasında Kadın Liderliğinin Önemi

Hülya Gedik, kadın liderlerin iş dünyasına katkılarını öne çıkararak, toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması adına kadın liderlerin iş yaşamında daha fazla yer alması gerektiğini belirtti. Yönetim kurullarında kadınların bulunmasının sadece bir "başarı" değil, şirket kültürüne ve düşünce çeşitliliğine katkı sağlayan bir unsur olduğunu vurguladı.

Alaton, “Bir yönetim kurulunda kadın, genç ve engelli bireylerin bulunması gerektiği düşüncesi hâlâ ciddiye alınmıyor,” diyerek toplumsal eşitlik konusundaki eksikliği dile getirdi.

Panelin İncileri

Cumhuriyet’in kadınlara sunduğu hakların sadece yasalarda kalmaması, uygulamada da etkin kılınması gerekiyor.

Kadın girişimciliğinin güçlenmesi için sosyal, ekonomik ve yasal destekler sağlanmalı.

İş dünyasında kadın liderlerin artması, toplumsal cinsiyet eşitliği açısından hayati önem taşıyor.



Hülya Gedik, Gedik Holding ve İstanbul Gedik Üniversitesi’ndeki liderlik rollerine değinirken, özellikle kadın liderliğin toplumsal etkisini vurguladı,

Kadının yönetim ve liderlikteki gücünün, iş ortamına getirdiği pozitif katkıları dile getirirken; annelik duygusu ve vicdan ile yönetime daha insani bir dokunuş kattığını ifade etdi. Erkek egemen sektörlerde varlık göstermek ve lider olmak zor olsa da, kadınların bu ortamda denge sağlayarak medeni bir çalışma ortamı oluşturduğunu belirti. Hülya Gedik, iş yaşamında kadınların güven kazanma sürecinin zorluğunu, ancak bunun üstesinden gelerek başarı elde ettiklerini ve toplumda kadının yerinin daha fazla tanınması gerektiğini vurguladı.



Gedik’in konuşmasında dikkat çeken bir diğer nokta ise liderlik kavramının, sadece geleceği değil bugünü de planlayabilen, gözlem yeteneği gelişmiş, empati kurabilen kişiler tarafından en iyi şekilde temsil edilmesi gerektiği. "Lider insan" kavramını, göz, kulak, omuz gibi vücudun çeşitli parçalarına benzeterek her birinin özel yetenekler ve özellikler taşıdığını belirti. Gedik, liderlerin duygusal bir yönünün de önemini, Atatürk’ün ilham verici sözleriyle destekledi.



Leyla Alaton ise liderliğin doğuştan gelen bir kumaşa sahip olmakla ilgili olduğunu, ancak bu kumaşın zamanla tecrübelerle işlenip parlatıldığını söyledi.

Sosyal medya konusunda ise Alaton, özellikle gençlere yönelik “kolay para kazanma” algısının yaratabileceği tehlikeleri vurguladı. Sosyal medyanın insanların düşüncelerini şekillendirmede çok güçlü bir araç olduğunu belirten Alaton, bu ortamın güven ve etik değerleri sarsabileceğini ifade etdi.



Bu dönemde, bireylerin daha dikkatli, eğitimli ve farkındalıklı olmaları gerektiğini savunuyor ve sosyal medya kullanımının, özellikle gençlerin yaşamlarını etkileyebilecek boyutta olduğunu belirti.

Panel sonrası rozet ve plaket takdimleriyle etkinlik son buldu.

yilmazparlar@yahoo.com

24 Ağustos 2024 Cumartesi

Zafer Partisi İçin Çarpıcı Kehanet-Yılmaz Parlar


  

Zafer Partisi İçin Çarpıcı Kehanet

Türkiye'nin En Yükselen Partisi Olacak

Ünlü Medyum Koray Aksoy'dan Zafer Partisi İçin Çarpıcı Kehanet “Türkiye'nin En Yükselen Partisi Olacak”



Türkiye siyasetinin son dönemdeki yükselen yıldızı Zafer Partisi, yalnızca siyasi analistlerin değil, medyumların da dikkatini çekiyor.

Tanınmış medyum Koray Aksoy, Zafer Partisi ve lideri Ümit Özdağ hakkında çarpıcı kehanetlerde bulundu.

Aksoy’a göre, Zafer Partisi’nin yükselişi kaçınılmaz, Ümit Özdağ ise Türkiye’yi feraha kavuşturacak bir lider.

Marmara Bölgesi'nin Yalova iline bağlı Çınarcık'ta yaşayan Medyum Koray Aksoy, olağanüstü kehanetleriyle dikkat çeken biri olarak, Telefonda dahi seslere dayanarak geçmiş, şimdiki zaman ve gelecek hakkında akıl almaz doğrulukta öngörülerde bulunan Aksoy, bu yeteneğini nereden aldığı konusunda büyük merak uyandırıyor.

Zafer Partisi’nin Yükselişi Medyum Koray Aksoy’un Kehanetlerinde Yer Aldı

 Medyum Koray Aksoy’un Kehanetleri

Ünlü medyum Koray Aksoy, Türk siyasetinde son dönemde büyük bir çıkış yakalayan Zafer Partisi ve Genel Başkanı Ümit Özdağ hakkında dikkat çeken bir kehanette bulundu. Aksoy, son kehanetinde Zafer Partisi'nin çok kısa sürede büyük bir yükseliş göstereceğini öngörüyor.

Aksoy’a göre, Ümit Özdağ’ın liderliğindeki parti, Türkiye'nin siyasi sahnesinde güçlü bir yer edinecek ve halkın güvenini kazanacak.

Medyum Koray Aksoy’dan Zafer Partisi Yorumu: "Ümit Özdağ, Türkiye'yi Feraha Kavuşturacak"

Zafer Partisi’nin Türkiye’nin en yükselen siyasi partisi olacağını ve Ümit Özdağ’ın liderliğinde büyük başarılara imza atacağını Özellikle ekonomik ve toplumsal alanda yaşanan sıkıntıların çözümünde Özdağ’ın önemli rol oynayacağına kehanetde bulunan Aksoy, "Ümit Özdağ süper bir lider ve Türkiye'yi feraha kavuşturacak" diyor.

Koray Aksoy, birçok doğru çıkan kehanetiyle bilinen bir isim. Zafer Partisi’nin son dönemdeki ivmesine dikkat çeken Aksoy, partinin kısa sürede Türkiye siyasetinin en etkili güçlerinden biri haline geleceğini söyledi. “Ümit Özdağ’ın kararlı liderliği, partiyi zirveye taşıyacak. Zafer Partisi, Türkiye’nin geleceğinde önemli bir rol oynayacak,”

 Zafer Partisi ve Ümit Özdağ’ın Vizyonu

Aksoy’un kehanetleri, Zafer Partisi’nin kamuoyunda artan popülaritesiyle paralellik gösteriyor.

Partinin ulusal bağımsızlık, ekonomik kalkınma ve toplumsal barışa yönelik programları, Aksoy’un söylediklerini destekler nitelikte.

Ümit Özdağ’ın kararlı duruşu ve net mesajları, partiyi diğerlerinden ayıran temel unsurlar olarak öne çıkıyor.

Medyum Koray Aksoy’un kehanetleri, Türkiye siyasetinde yeni bir dönemin habercisi olabilir mi? Zafer Partisi’nin bu süreçte nasıl bir yol izleyeceği merakla bekleniyor.

Ümit Özdağ’ın liderliğindeki partinin geleceği, yalnızca siyasi değil, aynı zamanda mistik bir ilgiyle de takip ediliyor.

Siyasi Arenada Dikkat Çeken Tahminler

Son dönemlerde Türkiye'nin siyasi arenasında yaşanan dinamik gelişmeler birçok uzmanı ve analisti harekete geçirirken, ünlü medyum Koray Aksoy'ın öngörüleri gündem yaratmaya devam ediyor.

Ümit Özdağ ve Zafer Partisi'nin Yükselişi

Koray Aksoy, Zafer Partisi'nin son dönemdeki çıkışını değerlendirirken, "Ümit Özdağ, liderlik vizyonu ve kararlı tutumuyla partisini Türkiye siyasi sahnesinde ön plana çıkaracak. Bu yükseliş, kamuoyunun itibarından kaynaklanıyor" şeklinde açıklamalarda bulundu.

Kehanet ve Politikada Alınan Dönüm Noktaları

Aksoy, ayrıca yaptığı değerlendirmelerde, Zafer Partisi'nin alacağı kararların sadece kendi kaderini değil, genel siyasi ölçekte de önemli etkiler yaratacağını vurguladı.Türkiye'nin siyasi yapısını yeniden şekillendirecek" diyen medyum, Özdağ'ın liderliğinin ve partinin stratejilerinin dikkatle izlenmesi gerektiğini belirtti. "Zafer Partisi, halkın gerçek sorunlarına duyarlılığı ile ön plana çıkıyor. Ümit Özdağ liderliğindeki bu ekip, yalnızca siyasi stratejiler geliştirmekle kalmıyor, aynı zamanda toplumun sesini de duyuruyor”şeklinde yorum yaptı.



Yalova'dan Çarpıcı Kehanetler: Medyum Koray ve Rüyacı Nazan'ın Gizemli Dünyası

Öyküsü genlerine kadar uzanıyor Medyum Koray’ın. Kendisi gibi, Eşi de “Rüyacı Nazan” Olarak tanınıyor. Öyle tanınıyorlar. Her ikisinin de Söyledikleri isabetli ve belirli.

Medyum Koray’ın bu yeteneğinin doğuştan mı, yoksa Tanrı’nın bir lütfu mu olduğu tartışılıyor. Aynı zamanda eşi "Rüyacı Nazan" olarak tanınan Nazan Aksoy da rüya tabirleriyle dikkat çekiyor. Her ikisi de söyledikleriyle çevrelerindekilerin hayatlarına dokunuyor, geleceğe ışık tutuyor. İki Kez Zafer partsinin yükselişini rüyasında gören Nazan Aksoy da eşi Medyum Koray Aksoy’un kehanetinide pekleştiriyor.

Medyum Koray, evrenin enerjisiyle iletişim kurduğuna ve her olayın bir amaca hizmet ettiğine inanıyor. Yıldızların hareketlerinden insanlarla yollarının kesişmesine kadar her şeyin bir mesaj içerdiğini düşünen Aksoy, bu mesajları yorumlayarak insanları uyarıyor ve yönlendiriyor.

Özellikle başarıya dair kehanetleriyle tanınan Medyum Koray, doğru enerjiyi yönlendirenlerin kehanetlerini gerçekleştirebileceğine inanıyor.



Evren Enerjidir, Beklentilerimize Cevap Veren Enerjidir

Gerek gökyüzünde ay, güneş, gezegen ve yıldızların hareketleri vasıtasıyla iletilmek istendiğine inanılmış ve gökyüzündeki cisimlerin hareketleri de incelenerek, bunlara belirli manalar yüklenmiştir. Kimi Yıldız haritasına bakarak bir yorum koyuyor, Kimide Medyum Koray gibi kehanet yorumları yapıyor.

Ancak “Medyum Koray” sizinle ses veya fiziki iletişimle beraber olayları sıralıyor. Tedbir almanız gerekenler hakkında uyarılarda bulunuyor.

Kanatimizce, açıklandığı gibi, hayatın tesadüflerden ibaret olmadığı, içinde bir amaç dışında hiçbir şey olmadığı, başımıza gelen her olay veya tanıştığımız kişi sadece yolumuzu kesmekle kalmaz, bize hayatta eksik olduğumuz şeyleri getirir veya bize hayata daha fazla içgörü kazandıran değerli bir ders verir..

Yolumuz ne zaman insanlarla kesişse, bize her zaman bir mesaj olduğunu söylüyor. Şans karşılaşmaları yoktur. Ancak bu karşılaşmalara nasıl tepki verdiğimiz, mesajı alıp alamayacağımızı belirler. Yolumuza çıkan biriyle sohbet ediyorsak ve güncel sorularımıza ilişkin bir mesaj görmüyorsak bu mesaj olmadığı anlamına gelmez. Bu sadece kaçırdığımız anlamına gelir.

Başarı, kendi kendini gerçekleştiren bir kehanettir. Başarının yıldızlarda yazılı olduğuna gerçekten inanan kişi, hayatın bunu gerçekleştirmek için kararlı olduğunu görecekdir.

“Medyum Koray” gibi mutlak güce sahip olanlar sadece kehanette bulunamazlar, olumlu sevgi dolu enerjileriyle kehanetlerini de gerçekleştirebilirler.

“Rüyacı Nazan” olarak anılan Medyum Koray eşi Nazan Aksoy Peygamber Hazreti Yusuf gibi rüya tabirlerini Medyum Koray ile örtüşen yorumları yapabiliyor.

“Medyum Koray” Bulgaristan Göçmeni aileden geliyor. Bu yetenek annesinde varmış. Geçirdiği Kaza sonrası ameliyat esnasında kalbi duruyor. Okyanus gibi derinliğe girdiğini görüyor veya hissediyor. Kalbi tekrar çalıştırılıp hayata döndüğünde hemen gördüğü kişilere istem dışı kehanet mesajları veriyor..Sonra 30 yılı aşkın bu yolculukda devam ediyor.

yilmazparlar@yahoo.com

kaynak


4 Temmuz 2024 Perşembe

31. Caz Festivali Ödül Töreni-Yılmaz Parlar


 İstanbul, Kültürü ve Sanatıyla Dünya Ölçeğinde Hak Ettiği Yere Ulaşacak

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, İKSV Caz Festivali ödül töreninde yaptığı konuşmada, belediye olarak sanata ve kültüre verdikleri değeri vurguladı. İmamoğlu, "Sanatın her alanında olmayı ve yanında durmayı değerli buluyorum. Bu akşam özellikle katılmayı istedim," dedi.



İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı İmamoğlu: "Sanat ve Kültürün Yanında Olmak Onurdur"



İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV) tarafından 27 yıldır Garanti BBVA sponsorluğunda düzenlenen 31. İstanbul Caz Festivali, 3 Temmuz Çarşamba akşamı Avusturya Konsolosluğu Avusturya Kültür Ofisi Bahçesi'nde gerçekleşen ödül gecesiyle başladı. Törene, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu da katıldı.



İmamoğlu, konuşmasında İstanbul'un kültürel ve sanatsal zenginliğinin dünya çapında hak ettiği yere ulaşması için özgür alanların ve yaratıcılığı destekleyen ortamların önemine dikkat çekti. "Biz de bunu kent yönetimi olarak İstanbul'umuzun her anında, her noktasında, her yaşayanına hissettirmek istiyoruz," ifadelerini kullandı.





"Sanatı Bu Şehrin Her Köşesine Taşımalıyız"

Sanatın, kültürün ve yaşamın renkli hale gelmesi için ifade özgürlüğünün önemine vurgu yapan İmamoğlu, İstanbul'da sanatı her bireyin hissedebilmesi gerektiğini belirtti. "Sanatı bu şehrin her insanın kulağı duymalı, gözü görmeli, eli hissetmeli. O zaman sanat daha itibarlı, daha güzel ve daha kapsayıcı olur," dedi.



Belediyemiz Sorumluluk Alıyor ve Davranıyor

Sanata dair yapılan işlerin ve atılımların değerini vurgulayan İmamoğlu, "Kentimizin her noktasında tarihi derinliklerinden gelen bütün unsurları en güzel şekliyle görünür hale getirmek için yürüttüğümüz çalışmalar devam edecek," dedi. İmamoğlu, İstanbul'un olumlu yönde yarattığı etkinin dünya çapında yayıldığını belirterek, "Negatifin de aynı etkisi olacağını düşünerek, bu şehir negatif hiçbir şeyi hak etmiyor," ifadelerini kullandı.



İKSV'ye ve Avusturya Başkonsolosluğuna Teşekkür

İmamoğlu, İKSV'ye ve festivalin düzenlenmesinde emeği geçen herkese teşekkür ederek, "İstanbul şehri adına katkı sunan herkese, bütün kuruma, bütün yöneticilere ve emekçilere teşekkür etmek isterim," dedi. Ayrıca, Avusturya Başkonsolosluğu'na ve heyetine etkinlik için teşekkürlerini iletti.

İmamoğlu'nun konuşması, sanata ve kültüre verdiği önemi bir kez daha gözler önüne serdi ve İstanbul'un bu alandaki potansiyelini vurguladı. Belediye olarak sanatın ve kültürün her zaman yanında olacaklarını belirtti.



Yaşam Boyu Başarı Ödülleri Nilüfer Verdi ve Nino Varon’a Takdim Edildi

Gecede, Türkiye’nin ilk kadın caz piyanisti Nilüfer Verdi ve yapımcı, besteci, müzisyen Nino Varon’a Yaşam Boyu Başarı Ödülleri sunuldu. İKSV Genel Müdürü Görgün Taner ve İKSV Genel Müdür Yardımcısı Yeşim Gürer Oymak gerçekleşen törende, katkılarından dolayı pek çok kuruma teşekkür plaketleri verdiler.

İstanbul Caz Festivali'ne Destek Veren Kurumlara Teşekkür Plaketleri



İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’na festival desteklerinden dolayı teşekkür plaketi takdim edilirken, T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı, Beylikdüzü Belediyesi, Hollanda Krallığı, Beyoğlu, Küçükçekmece ve Şişli Belediyesi’ne de katkılarından dolayı teşekkür edildi. . Ayrıca İKSV Konaklama ve Mekân Sponsoru The Marmara Group’a da desteklerinden dolayı teşekkür plaketleri verildi. SKAL İstanbul geçmiş dönem başkanlarından, Turizm sektöründe Başarılı yönetici The Marmara Group Chief Operating Officer (COO).  Ata Eremsoy plaketi aldı.



Festival Sponsorlarına Özel Teşekkür

31. İstanbul Caz Festivali'nin gerçekleştirilmesine yüksek katkıda bulunan Garanti BBVA, Volvo Car Turkey, Anadolu Efes, SNOC, RAMSEY, Mastercard ve Mey|Diageo’ya teşekkür plaketleri sunuldu. Plaketleri İKSV Genel Müdürü Görgün Taner ve İKSV Genel Müdür Yardımcısı Yeşim Gürer Oymak takdim etti.

 


Görkemli Açılış, Unutulmaz Bir Gece, Saint Privat ve Mojo 5 Sahnede

Törenin ardından, Avusturyalı topluluk Saint Privat ve Genç Caz+ grubu Mojo 5 izleyicilere unutulmaz bir gece yaşattı. Saint Privat, dinleyicilerini Fransa’nın güney sahillerine götüren melodileriyle büyük beğeni toplarken, Mojo 5'in enerjik performansı geceye renk kattı.



Sanat ve Kültürün Kalbi İstanbul’da Atıyor

31.İstanbul Caz Festivali, 3-18 Temmuz tarihleri arasında güncel müziğin yıldızlarını ve cazın önde gelen isimlerini müzikseverlerle buluşturacak. Festival, İstanbul'un kültürel ve sanatsal zenginliğini bir kez daha gözler önüne seriyor.

yilmazparlar@yahoo.com

11 Mayıs 2024 Cumartesi

İTO Mayıs 2024 Meclis Toplantısı-Yılmaz Parlar


  İTO Mayıs 2024 Meclis Toplantısı

 İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç, mayıs 2024 Meclis toplantısında yaptığı konuşma ana maddeleri;

 ABD Ulusal Emlakçılar Birliği'nin (National Association of Realtors-NAR) 2025 yılı kongresinin İstanbul'da yapılmasına karar verildiğini açıkladı.



 İstanbul Kongre ve Ziyaretçi Bürosu (ICVB), geniş davetli grubuna sahip kongrelerin İstanbul'da yapılması için çalışmalarını hızlandırdı.

 ICVB'nin çalışmaları sonucunda, 2025 yılında 2.000 katılımcının beklediği NAR kongresinin İstanbul'a kazandırıldığı belirtildi.

 Türk emlakçılık sektörünün dünya çapında tanıtılması ve küresel pazar payının artırılması hedefleniyor.



 Ayrıca, Uluslararası Kongre ve Toplantılar Birliği'nin (ICCA) Akdeniz Bölge Toplantısı'nın da İstanbul'da gerçekleştirileceği duyuruldu. Bu toplantıyla birlikte İstanbul'un turizm alanındaki önemi vurgulanacak.

 İstanbul ayrıca, 2025'te Birleşmiş Milletler Dünya Turizm Örgütü (UNWTO) ile önemli bir turizm toplantısına ev sahipliği yapacak. Bu toplantıyla dünya çapındaki turizm ve havacılık sektörü profesyonelleri İstanbul'da bir araya gelecek.






 Başkan Şekib Avdagiç, İstanbul Ticaret Odası (İTO) tarafından yapılan yazılı açıklamada, ABD Ulusal Emlakçılar Birliği’nin (National Association of Realtors-NAR) 2025 yılı kongresinin İstanbul'da gerçekleştirileceğini duyurdu. Avdagiç, İstanbul Kongre ve Ziyaretçi Bürosu'nun (ICVB) geniş davetli grubuna sahip kongreler için çalışmalarını hızlandırdığını belirtti.

ICVB'nin başarılı bir çalışma sonucunda, Washington'da bulunan ekibin, 2025 yılında İstanbul'a 2.000 katılımcı beklenen NAR kongresini kazandığını açıkladı. NAR, 1.5 milyondan fazla üyesi ve 1.200'e yakın dernek paydaşı ile küresel gayrimenkul sektöründe önemli bir rol oynamaktadır. Türk emlakçılık sektörünün dünyaya açılmasına ve küresel pazar payının artmasına katkı sağlayacaklarını ifade etti.



 Ayrıca, İstanbul Ticaret Odası ve ICVB Başkanı Şekib Avdagiç, Uluslararası Kongre ve Toplantılar Birliği'nin (ICCA) Akdeniz Bölge Toplantısının 2-4 Haziran 2024 tarihleri arasında İstanbul'da gerçekleştirileceğini duyurdu. Bu etkinlik sayesinde İstanbul, turizmin kalbi haline gelecektir.

 Avdagiç ayrıca, 2025 yılında Birleşmiş Milletler Dünya Turizm Örgütü (UNWTO) ile önemli bir toplantıya ev sahipliği yapacaklarını belirtti. Bu toplantıda dünyanın dört bir yanından turizm ve havacılık sektörü profesyonellerini ağırlayacaklarını ifade etti.



 İstanbul Ticaret Odası Başkanı Şekib Avdagiç, ayrıca, Uluslararası Finans Enstitüsü (IIF), "Küresel Borç Monitörü" raporunu yayımladı. Rapora göre, küresel borç tutarı, 2022'deki yaklaşık 7 trilyon dolarlık azalışın ardından 2023'te 15 trilyon dolardan fazla artarak 313 trilyon dolarlık yeni bir rekora ulaştığını açıkladı.

 Enflasyonla mücadelenin önemli olduğunu ve kur politikasının oluşturulan risklerin takip edilmesi gerektiğini belirtti.

TÜFE tahminlerine yönelik artışın ekonomik programın düşüşe geçeceğini, enflasyonun hızla geri çekileceğini ve Türkiye'nin dezenflasyonist süre boyunca devam edeceğini söyledi.



 Yüksek teknolojiye dayalı üretim ve ihracat geliştirmenin sürdürülebilir büyümenin geliştirilmesinin zorunlu olduğu vurgulandı.

İyi yönetim ve kaynak-harcama durumunun önemli olduğunu belirten Avdagiç, yatırım kültürünün öğrenen, eğitim sisteminin yeniden düzenlenmesi ve hukuksal reformların sürdürülmesi gerektiğini ifade etti.

 Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşlarının artışlarının olmadığını, Türkiye'nin ekonomi birliği olan güveni teyit ettiğini ve gelecek için umut verici olduğunu söyledi.

IMF ve Dünya Bankası üyelerinin Türkiye'nin doğru uzaktaki genişleme yönündeki açıklamalarının uluslararası alanda kabul edilmesi ve yabancıların saklanması için ö nemli bir uzakta olduğunu belirtti.

Avdagiç, yabancı sermaye girişini ve dış kaynak maliyetindeki ucuzlamanın döviz kuru oynamalarını azaltacağını ifade etti.

 yilmazparlar@yahoo.com


KKTC'nin 41. Kuruluş Yıldönümünde Anlamlı Resepsiyon-Yılmaz Parlar

ANASAYFA SİYASET EKONOMİ TURİZM BİLİŞİM SAĞLIK GIDA OTOM...